Candida Diyeti Nedir? Candida Diyetiyle İlgili Tüm Merak Ettikleriniz Burada!

Candida vücudumuzda en  sık görülen mantardır. Vücudunuzun çeşitli yerlerinde yaşayan 150’den fazla bilinen candida türü vardır. Candida albicans en yaygın olanıdır. Bu mantar genellikle insan vücudunda doğal olarak bulunur ve genellikle bağışıklık sistemi tarafından kontrol altında tutulur. Ancak, bağışıklık sistemi zayıfladığında veya vücut dengesi bozulduğunda, Candida albicans aşırı büyüyebilir ve enfeksiyona neden olabilir.

Candida enfeksiyonları, cilt, ağız, tırnaklar, genital bölge ve iç organlar gibi vücudun farklı bölgelerini etkileyebilir. Örneğin, ağızda Candida enfeksiyonuna ‘mantar enfeksiyonu’ veya ‘oral aft’ denirken, genital bölgede kadınlarda ‘vajinal mantar enfeksiyonu’ olarak bilinir.

• Mide bulantısı

• Şişkinlik, kabızlık veya ishal

• Kronik yorgunluk

• Egzama veya döküntü gibi cilt sorunları

• Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları

• Sinirlilik ve ruh hali değişimleri

• Anksiyete veya depresyon

• Eklem ağrısı

Candida enfeksiyonu için çeşitli risk faktörleri vardır. Bunlar arasında:

• Rafine karbonhidrat ve şeker açısından zengin diyet

• Yüksek alkol tüketimi

• Yüksek stres seviyeleri

• Mikrobiyotanızdaki dengesizlik

• Doğum kontrol hapları veya antibiyotikler

• Şeker hastalığı tanısı

• Zayıf bir bağışıklık sistemi

Bu risk faktörlerinden eğer herhangi birine sahipseniz; diyet veya yaşam tarzınızda bir değişiklik yaparak hayat kalitenizi arttırabilirsiniz. Mutlaka bir uzmandan bilgi alın.

• Avokado, hindistancevizi yağı, zeytinyağı, keten tohumu yağı gibi sağlıklı yağlar

• Nişastasız sebzeler: Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, soğan, domates

• Fermente gıdalar: Lahana turşusu, kimchi, yoğurt

• Düşük şekerli meyveler: Turunçgiller, zeytinler

• Glutensiz tahıllar: Kinoa, yulaf kepeği, karabuğday, pirinç

• Yağsız proteinler: Tavuk, yumurta, balık

• Düşük küflü kuruyemişler ve tohumlar: Badem, hindistancevizi, keten tohumu, ayçiçeği çekirdeği

• Belirli süt ürünleri: Tereyağı, sade yağ

• Canlı aktif kültürler içeren ürünler: Kefir, yoğurt

• Gluten içeren tahıllar: Buğday, arpa, çavdar

• Nişastalı sebzeler: Patates, mısır, fasulye, bezelye

• Yüksek şekerli meyveler: Muz, mango, incir, kuru üzüm

• Yüksek laktoz içeren süt ürünleri: Süt, yumuşak peynirler

• Basit şekerler ve yapay tatlandırıcılar: Akçaağaç şurubu, mısır şurubu, bal

• İşlenmiş etler ve çiftlikte yetiştirilen balıklar gibi belirli etler

• Belirli kabuklu yemiş ve tohumlar: Yer fıstığı, ceviz, antep fıstığı, kaju fıstığı

• İşlenmiş katı ve sıvı yağlar: Kanola yağı, soya fasulyesi yağı, margarin

• Belirli içecekler: Kafeinli kahve ve çay, şekerli içecekler, alkol

Candida tedavi sürecine giriş yapmadan evvel, Candida mayası ve onun oluşturduğu toksik maddelerin vücuttan temizlenmesi adına 3 ila 7 gün arasında bir detoks süreci geçirmek tavsiye edilir. Bu detoks süreci, sindirim sistemini rahatlatabilir ve tedaviye hazırlık anlamında önemli bir adım olabilir. Detoks sürecinin uygulanış şekli kişinin tercihine bırakılmıştır.

Candida diyeti uygulanırken dikkat edilmesi gereken bazı besinler bulunmaktadır ve bunlar arasında en kritik olanı şekerdir. Bilimsel araştırmalar, Candida maya hücrelerinin, kolin adı verilen bir bileşen yardımıyla şekerden enerji elde ettiğini ortaya koymuştur. Bu sebeple, Candida diyeti süresince şeker tüketiminin olabildiğince azaltılması gerekmektedir. Genel olarak Candida diyeti üç aşamadan oluşur. Şimdi bu aşamaları tek tek inceleyelim.

Bu evrede, Candida mayalarının büyümesini teşvik eden gıdalar diyetten çıkarılır. Şeker, beyaz un, maya ve alkol başlangıçta yasaktır ve işlenmiş yiyeceklerin alımı da kısıtlanır. Meyvenin vücutta şekere dönüştüğü düşünüldüğünden, bu evrede tüketimi azaltılır. Diyetin büyük bir kısmı sebzeler ve kaliteli protein kaynaklarından oluşur bu aşamada. Nişasta içeriği yüksek olan bezelye, havuç, patates ve tatlı patates gibi sebzelerden kaçınılmalıdır. Glutensiz gıdalar arasında bulunan kahverengi pirinç ve darı ise diyet listesine dahil edilebilir.

Bu diyet aşaması, potansiyel olarak zararlı gıdaların tüketiminin durdurulmasının ardından gelir. Fermente edilmiş yiyecekler ve probiyotiklerin kaynakları olan yoğurt, elma sirkesi, lahana turşusu, kefir, hindistan cevizi yağı, zeytinyağı, tarçın, keten tohumu, sarımsak, şekersiz süt ve yer fıstığı gibi ürünler bu süreçte diyetinize dahil edilir. Bu diyet biçimi, başlangıçtaki belirtiler tamamen ortadan kalkana kadar sürdürülebilir.

Bu evrede, daha önce diyet planından çıkarılmış olan belirli gıdaların yeniden eklenmesine izin verilir. Ancak, bu gıdaların aşırı tüketimi Candida seviyelerinin tekrar yükselmesine yol açabileceği için, onları diyete dikkatlice ve kademeli olarak dahil etmek esastır. Bu dönemde, meyve tüketimi de mümkün hale gelir. Bu süreç, diyetinizi genişletmek ve yeme alışkanlıklarınızı çeşitlendirmek için bir fırsat sunar, ancak her zaman Candida seviyelerini kontrol altında tutma hedefini göz önünde bulundurmanız gerektiğini unutmayın. Bu noktada, sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzı sürdürme konusunda bilinçli ve dikkatli olmak önemlidir.

• Hamile veya emzirenler

• Şeker hastaları

• Yaşlılar

• Genç (18 yaş altı)

• Reçeteli ilaç kullananlar

• Vücut kitle indeksi düşük olanlar (BMI 18,5’ten az)

• Herhangi bir yeme bozukluğu öyküsü de dahil olmak üzere, yiyecekle ilgili duygusal veya psikolojik sorunları olanlar

Candida diyeti, kilo kaybı hedefleyen bir program olmaktan ziyade, belirgin bir problemi, yani candida mantarının kontrolsüz çoğalmasını hedef alan bir beslenme düzenidir. Ancak, bu diyetin belirtilen amaca yönelik etkinliğini doğrulayan somut bilimsel kanıtlar oldukça kısıtlıdır. Yine de, bazı kişisel deneyimler, bu diyetin uygulayanları üzerinde olumlu bir etki yaratabileceğini göstermektedir. Bu olumlu değişimlerin, candida seviyelerindeki belirgin bir düşüşten mi, yoksa rafine edilmiş ve işlenmiş gıdaların, alkol, kafein ve şekerin tüketiminin azaltılmasından mı kaynaklandığı konusu, hala yoğun bir şekilde tartışılmaktadır.