Bir dönme dolaba bindiğinizde hızla savrulduğunuzu hissedersiniz, değil mi? Peki ya Dünya, biz fark etmeden bizi neden savurmuyor? Bunun ardındaki iki temel neden yatıyor. Üstelik günlük hayatımızın farkında bile olmadığımız sırlarını barındırıyor! Gelin konunun derinine inelim.
Dünya’nın dönüşünü hissetmememizin ilk nedeni, hareketin son derece pürüzsüz olmasıdır. Tıpkı bir arabada sabit hızda giderken gözlerinizi kapattığınızda hareketi fark edememeniz gibi, Dünya da bizi sabit bir hızda döndürüyor.
Astronom Stephanie Deppe bu durumu şöyle açıklıyor: “Bir araba sabit hızda otoyolda ilerlerken hareketsizmiş gibi hissedersiniz.”
Aynı araba ani frenler yapmaya başlasa hareketi anında hissedersiniz. Ancak Dünya’nın dönüşü hiç hızlanmadığı veya yavaşlamadığı için biz de bunu fark etmiyoruz.
Peki ya gökyüzüne baktığımızda neden hissedemiyoruz? Fizik profesörü Greg Gbur’un dediği gibi: “Hareketin mutlak bir tanımı yoktur, önemli olan göreceli harekettir.”
Benzer şekilde Dünya’nın atmosferi de bizimle aynı hızda hareket eder. Arabada camlar kapalıyken rüzgarı hissetmediğimiz gibi, atmosferin hareketi de bize göre sabit olduğundan dönüşü algılamıyoruz.
Dünya’nın dönüşünü hissetmeme nedenlerimizden biri de yer çekimi. Stephanie Deppe’ye göre yer çekimi kuvveti, dönme hareketinin neden olduğu merkezkaç etkisinden çok daha güçlü.
Bir dönme dolabında savruluyormuş gibi hissetmenizin nedeni “merkezcil ivme” dediğimiz bir etkidir. Vücudunuz düz bir çizgide hareket etmek isterken dönme hareketi sizi bir çember içinde tutmaya çalışır.
Gbur, durumu şu rakamlarla açıklıyor: “Yer çekimi ivmesi, Dünya’nın yüzeyinde yaklaşık 9,8 m/s²’dir. Ekvator gibi en hızlı dönen noktalarda, bu kuvvetin dönüş nedeniyle azalma miktarı yalnızca 0,03 m/s²’dir. Bu fark ölçülebilir olsa da yer çekiminin kuvvetine kıyasla çok küçüktür.”
Kaynak: https://onedio.com/haber/dunya-delicesine-donmesine-ragmen-neden-hissedemiyoruz-1261205