Su altında nefesimizi daha uzun süre tutabiliyoruz, peki ama neden? Bu durum basit gibi görünse de aslında insan vücudunda devreye giren özel bir refleks sayesinde mümkün oluyor!
Bu şaşırtıcı yeteneğimiz, tüm memelilerde bulunan ‘memeli dalış refleksi’ adı verilen bir mekanizma sayesinde ortaya çıkıyor. Refleks, yüzünüz suyla temas ettiğinde trigeminal sinir üzerinden iletilen duyusal bilgilerle tetikleniyor.
Vücut otomatik olarak nefes almayı durduruyor, kalp atış hızı yavaşlıyor ve kan dolaşımı belirli bölgelere yönlendiriliyor.
Fizyolojik değişiklikler, özellikle beyin ve kalp gibi yaşamsal organların oksijen ihtiyacını karşılayacak şekilde oksijen rezervlerini korumaya yardımcı oluyor.
Nefesimizi tuttuğumuzda vücut, kalp atış hızını yavaşlatarak oksijen tüketimini azaltıyor. Bu süreçte vücut, aktif olmayan kas gruplarından kan akışını kısıp yaşamsal organlara yönlendiriyor.
Özellikle eğitimli dalgıçlar, nefeslerini uzun süre tutabilmek için bu refleksi özel olarak eğitiyor ve geliştiriyorlar.
Freediver Budimir Šobat, 2021’de nefesini su altında tam 24 dakika 37 saniye tutarak rekor kırdı. Ancak bu süreyi elde etmek için dalış öncesinde saf oksijen soluması gerekti.
Çünkü saf oksijen solunarak vücudun oksijen rezervleri artırılıyor ve nefes alma isteği geciktiriliyor.
Bu refleksin ardındaki temel amaç oldukça basit: Hayatı korumak. Memeli dalış refleksi, vücudumuzun mevcut çevresel koşullara adapte olarak hayatta kalmasını sağlıyor.
Kaynak: https://onedio.com/haber/su-altinda-nefesimizi-daha-uzun-tutabilmemizin-ardindaki-bilimsel-neden-1256384