Olasılıksız, Empati ve OZ adlı romanlarıyla hepimizin diline aşina olduğumuz bir kalem: Adam Fawer. Ünlü yazar, bu kez zamana meydan okuyarak bizleri kader, özgür irade, geçmiş, gelecek, aşk, felsefe, bilim, polisiye eşliğinde yeni bir yolculuğa çıkarıyor.
Gelin, Adam Fawer’in yeni kitabı Mobius’un en güzel alıntılarına göz atalım.
1. Hepimizin hayatında, sonrasında hiçbir şeyin aynı kalmadığı, dünyamızı ikiye ayıran en az bir an vardır. O an ilk bakışta muhtemelen önemli görünür. Ama değildir. Önemli olan daha önce gelir. Ben Ayırıcı diyorum ona diğerlerini deviren ilk domino taşı.
2. Ne kadar gizlilik varsa iş modeli o kadar kötü çıkardı genelde. En iyi şirketlerin bariz, basit fikirleri olurdu. En iyi şirketleri en iyi yapan, fikirlerin uygulamaya geçirilişiydi. Gizlilikse sadece CEO’nun genç, kibirli, tecrübesiz ya da narsist olması demekti.
3. Her kurucu, startupının evrene damga vuracağını zanneder. Gerçekteyse yüzde doksanı batar, yüzde dokuzu başka firmalarca yutulup unutulur ve yüzde biri halka arz olunur.
4. “Tanrı her şeyi biliyorsa hayat önceden bellidir, demeye getiriyorsun. Dolayısıyla da özgür irade yoktur”.
5. “Gelecek, değişemeyecek geçmişe tamamen dayanıyorsa ve geleceği geçmiş belirliyorsa gelecek sabit demektir.” Durup bir lokma daha aldı. “ Gelecek sabitse özgür irade diye bir şey nasıl olabilir?”
6. Hepimizin vücutlarımızın istek ve arzularına köle olduğumuza inanıyordu.
7. “ O kadar karmaşık değil,” dedi dört dilli filozof . “Schopenaur sadece dünyanın hakiki özgür iradeye sahip olduğuna inanıyordu. Dünyayı azgın bir nehir, insanlığı da bir kâğıttan kayık filosu gibi düşün. Kayıkların herhangi bir özgürlüğü yoktur; tümüyle nehrin iradesine tabidirler. Kayık ne olduğunu anlamaz. İnsanların dünyanın kuvvetlerini anlamadıkları gibi. Tek yapabileceğimiz , etrafımızdaki dünyayı algılamak. Bizler gözlemciyiz sadece.”
8. Onları kullanarak olası gelecekte nirengi alabilirsin ama garantisi yok çünkü yaşayacağımız gelecek tekil bir olay olacak. Kutuyu açmak ve Schrödinger’in kedisini görmek suretiyle kediyi öldürebilir veya yaşatabiliriz.
9. Çünkü foton, sadece ölçüldüğünde parçacıktır. Nereden çıktığını biliyoruz: Foton tabancasından. Nereye vardığını da biliyoruz: Paravana. Ama ikisinin arasında foton, sayısız farklı mümkün lokasyona sahip bir dalga fonksiyonudur. Her pozisyon esasen kendi yegâne gerçekliğidir. Ve gerçeklikler birbirleriyle etkileşime girer
10. Fotonların konumları farklı yerlerde aynı anda bulunmaktan çok, bir ihtimal eğrisi üzerindedir. Mümkün her konumu farklı bir olasılık temsil eder.
11. “Her yeni yol ayrımında evren çatallanıyor, ayrılıyor. O anlara ayırıcı diyorum ben. Dolayısıyla tüm olabilirlikler eş zamanlı olarak gerçekleşiyor. Senin bir versiyonun fotonun duvara çarpışını A noktasından gözlemlerken, bir diğer sen, ayrılan sen, fotonu B noktasında gözlemliyor.”
12. “Geçmiş, klasik fiziktir. Her şey gözlemlenmiş, dalga fonksiyonu çökmüştür. Olmuştur. Sabittir. Anlıyor musun?” “Gelecekse kuantumdur,” diye devam etti. Hiçbir şey henüz gözlemlenmediğinden, her şey olası sonuçların süperpozisyonundan ibarettir.
13. “Bin yıl önce insanlar Dünya’nın küre olduğunu dahi kabullenemiyordu. Ya da gezegenimizin güneşin etrafında döndüğünü. Gerçeklik bizim hayal gücümüzle sınırlı değildir. Hayal gücümüz gerçeklikle sınırlı. Ama sadece algıladığımız gerçeklikle.”
14. Yirmi takım arkadaşınız varsa işe bir mühendis aldığınızda personel sayınız sadece yüzde beş artar. Ürününüzü yüz birinci müşteriye satmanız, gelirinizi sadece yüzde bir arttırır. Günlük ziyaretçi sayınız artık on bini bulmuştur. On beş ziyaretçi daha eklense trafiğiniz sadece yüzde sıfır virgül on beş artar. Startup dünyasında ya hızlı büyür ya da ıstırap içinde, yavaşça ölürsünüz.
15. İlişkiler uç noktalarda önem taşır. Bir şirket uçurumun kenarına gelmişse ve özsermayeye katacak kısa vadeli borca yahut ilerideki pay sahipliği için çerçeve sözleşmeye ihtiyacı olduğunda iyi ilişkiler işe yarar. Yoksa her şey sayılarla ilgilidir. İlişkiyi kimse iplemez.
16. “Özgür irade, kenar boşluklarında,” dedi. “Bence çoğunlukla eski bir oyunda rol alıyoruz sadece. Ama bazen birkaç replikte doğaçlama yapabiliyoruz.
17. “Neye inandığımı bilmiyorum. Sen bana bir iyilik yap ama: Bir daha kendine eziyet etmekle başka bir şey yapmak arasında seçim yapman gerekirse ikincisini seç, tamam mı?”
18. “Git, yat oğlunun yanına! diye bağırmak geliyor içimden. “E postalar sabahı beklesin! İş bitmeyecek ama oğlunun hayatı bitecek.
Kaynak: https://onedio.com/haber/olasiliksiz-in-yazari-adam-fawer-in-yeni-kitabi-mobius-dan-18-alinti-1254100