Yazar Hande Kuday, 19 Ekim tarihli yazısında dizilerdeki kadın temsili problemine değindi. Günümüzde artan kadın cinayetleri ve şiddet suçlarının sorumlusu dizilerde işlenen kadın rolleri olabilir mi? İşte, Kızılcık Şerbeti ve Bahar incelemesi üzerinden yeni bir bakış…
Kaynak: https://bianet.org/yazi/izleyici-bunu…
Ülkemizde son günlerin en büyük gündemi kadınlar ve çocuklar. Surlarda katledilen İkbal, yarım saat önce öldürülen Ayşenur ve henüz bunları atlatamamışken gündeme bomba gibi düşen Yenidoğan çetesi…
Kadınlar öldürülüyor, şiddet görüyor ve istismara maruz kalıyor. Tüm bu yaşanan mide bulandırıcı olayların sebebi olarak güvenlik probleminin yanı sıra diziler görülüyor.
Televizyon ekranlarında belki de hiç farkında olmadan bize kodlanan bir kadın temsili var. Yazar Hande Kuday, 19 Ekim tarihli yazısında dizilerdeki kadın temsili problemine değindi.
“Yeşilçam’dan bu yana aynı!” diyen Kuday, “İzleyici ‘bunu’ mu istiyor?” diye de sordu.
Dizilerde işlenen bu kadın rollerinin “genetik kodlarımıza başarıyla kazınan o kutsal aile mitinin devamını sağladığını” söyleyen Kuday, belki de bilinçaltımızda işlenmiş “ataerkil kabulü” hatırlattı.
“Bir kadın boşanabilir. Ama boşanırsa nafaka istemesini gurursuzluk olarak gösteren televizyon dizileri var.” diyen Kuday, Kızılcık Şerbeti’ni örnek gösterdi.
Peki, izleyici gerçekten kadının ezilip haklarının elinden alındığını mı görmek istiyor sizce? Kuday, bu soruya ise Bahar ile yanıt verdi.