Su kriziyle karşı karşıya kaldığımız bu dönemde, okyanusların tatlı suya dönüşmesi fikri kulağa çekici gelebilir.
Okyanusun ortasında mahsur kalıp susuzluktan ölmemek ya da dilediğiniz kadar uzun duşlar alabilmek fena olmazdı, değil mi? Ancak işler bu kadar basit değil.
Milyarlarca yıl önce Dünya’nın yüzeyi soğuduğunda okyanuslarda saf ve tertemiz tatlı su vardı. Ancak bu uzun sürmedi. Atmosferdeki karbondioksit yağmurlara karışarak suları hafif asidik hale getirdi ve bu su, kayaları aşındırarak tuz ve mineralleri sürükleyip nehirler ve okyanuslara taşıdı.
Buna ek olarak denizaltı volkanları ve hidrotermal bacalar da okyanuslara tuz ekledi.
3.8 milyar yıldan uzun süredir bu döngü devam ediyor ve bugün okyanuslarımız bu nedenle tuzlu.
Tatlı suya dönüşen bir okyanus, ilk bakışta su sıkıntısını çözebilir gibi görünse de bu durum dünya üzerindeki yaşamı tehdit eden bir felakete dönüşürdü.
Okyanustaki 230.000’den fazla deniz canlısı türü ve henüz keşfedilmemiş milyonlarca tür, tuzlu suda yaşamaya adapte olmuştur. Tuzlu suyun aniden tatlı suya dönüşmesi, bu canlılar için ölümcül olurdu.
En büyük darbeyi, deniz yaşamının temelini oluşturan planktonlar ve fitoplanktonlar alırdı. Tuzlu su balıkları tuzlu su içerek susuz kalmaktan kurtuluyor ve fazla tuzu vücutlarından atıyor. Ancak bu adaptasyonlar, tatlı suda işe yaramaz hale gelir.
Bunun sonucunda okyanuslardaki yaşam tamamen yok olur ve dünya ekosisteminin büyük kısmı çökerdi.
Deniz yosunları, dünya üzerindeki fotosentezin neredeyse yarısını gerçekleştiriyor. Fotosentez, atmosferdeki karbondioksiti oksijene çevirerek bizim için hayati bir rol oynuyor.
Okyanuslar tatlı suya dönüşürse, yosunlar ve diğer deniz bitkileri yok olurdu. Bu da oksijen üretiminde ciddi bir azalmaya ve karbondioksit seviyelerinin hızla artmasına neden olurdu.
Okyanuslar aynı zamanda dünya iklimi için de hayati öneme sahiptir. Okyanus akıntıları, sıcak suyu ekvatordan kuzeye taşırken soğuk suyu güneye taşır, bu da dünya genelinde dengeli bir iklim sağlar.
Ancak okyanusların tuzlu suyu, bu süreci mümkün kılan önemli bir faktördür.
Tuz olmadan bu denge bozulur ve dünya üzerindeki iklim aşırı uçlara kayar. Özellikle ekvator bölgeleri aşırı sıcak olurken, kutuplar dayanılmaz soğuklarla karşılaşırdı. Bu durum, aşırı hava olaylarına yol açar ve yaşam koşullarını sürdürülemez hale getirirdi.
Tatlı suyun bolca olduğu bir dünya harika gibi görünse de, tuzlu suyun aslında gezegenimizin dengesini koruduğunu unutmayalım. Bu denge bozulduğunda, ekosistemden iklime kadar her şey alt üst olur ve yaşam hızla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırdı.
Belki de çözüm, elimizdeki sınırlı tatlı suyu daha bilinçli bir şekilde kullanmak ve korumaktır. Tuzlu suyun eksikliği, su krizinden çok daha büyük sorunlar yaratırdı.
Kaynak: https://onedio.com/haber/kiyamet-senaryosu-gibi-okyanuslardaki-tum-tuzlu-su-bir-anda-tatli-suya-donusse-ne-olurdu-1246136
