Cinsel sorunlardan dolayı kişinin bozulan ruhsal dengesini düzeltmek, düşünce ve duygu alışverişini sağlamak, kendini tanımasına yardımcı olmak, iç çatışmalarını çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, cinsel ilişkilerini iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere “cinsel terapi” adı verilir.
Bir başka deyişle cinsel terapi, zihinsel ve duygusal sorunları olan ve cinsel sorunlarıyla baş etme becerileri yetersiz kalan kişilere, belli bir amaç ve plan doğrultusunda belli teknik ve yöntemlerin uzman kişilerce uygulandığı profesyonel yardım hizmetidir.
Cinsel terapiste ne zaman başvurulur?
Herkes zaman zaman içinde bulunduğu koşullar nedeniyle inişli çıkışlı ruh halleri ve çeşitli cinsel sorunlar yaşayabilir ve kendi başına bu sorunların üstesinden gelemeyebilir. Çoğunlukla sorunu yaratan koşullar değiştiğinde ya da ortadan kalktığında her şey normale döner. Bu durumdaki kişiler, sorunlarını partnerleriyle paylaşarak içsel dengelerini tekrar sağlarlar. Ancak bazen güven duyulan kişilerle yapılan görüşmeler yeterli olmaz ve kişinin cinsel sorunları kendi başına çözmeyeceği kadar karmaşıklaşır, içinden çıkılmaz bir hal alır..
Sürekli endişeli, bitkin ve halsiz hissetme, cinsel hayattan hatta hayatın bütününden zevk almama, bunalım, içine kapanma, yaşamak istememe gibi ruh hallerinin birkaç haftadan uzun sürmesi ya da organik nedenleri bulunmayan ağrılı cinsel ilişki, tatmin olamama, cinsellikten soğuma, sertleşme sorunları, erken boşalma, orgazm olamama, ek olarak baş ağrısı, kalp çarpıntısı, mide ve sindirim sorunları gibi fiziksel rahatsızlıkların olması durumunda yapılması gereken, bir cinsel terapiste başvurmaktır. Örneğin 6 aydan uzun bir süre, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünü isteksiz geçiren, sürekli bitkin olan ve cinsellikle ilgili hiçbir şeye ilgi duymayan, cinsellikten zevk almayan birinin cinsel terapiye ihtiyacı var demektir.
Cinsel tatminsizlik veya sertleşme kaybı, çökkünlük, bitkinlik, umutsuzluk, öfke ve çaresizlik duygularına yol açabilir ya da başka nedenlere bağlı oluşan bütün bu duyguların sonucunda ortaya çıkabilir. Bu normal bir psikolojik reaksiyondur. Kişinin cinsel sorunlarının üstesinden gelmesi, farklı süreleri gerektirebilir. Bu süre “cinsel sorunu kabullenme süreci” olarak adlandırılan ortalama 3-6 aylık süreyi de aşabilir. Cinsel sorun yaşayan kişi, kaybettiği cinsel özgüveni veya cinsel başarısızlıklarını hatırladıkça acısı tazelenir ama yaşanan acı ve diğer duyguların şiddeti zamanla azalır. Eğer böyle olmazsa ve uzun bir süreden sonra da kişinin normal duyguları ve günlük hayatı hâlâ üzüntüsünün etkisi altındaysa bu kişinin cinsel terapist yardımına ihtiyacı var demektir. Cinsel sorunlar hayatı çekilmez bir hale getirir ve çiftin ilişkisinde sorunlar çıkmasına neden olur.
Cinsel işlev bozuklukları yaşadığınızda, kendinizi cinsel yaşamda özgüvenli ve mutlu hissetmediğinizde bu durumdan kendi başınıza veya partnerinizle birlikte kurtulma çabalarınız da sonuç vermediğinde profesyonel destek alma zamanı gelmiş demektir.
Ayrıca kendinize soracağınız aşağıdaki sorular ve bunlara vereceğiniz yanıtlar da cinsel terapiye ihtiyaç duyup duymadığınız konusunda karar vermenizi kolaylaştırır:
Kaynak: https://onedio.com/haber/cinsel-terapiye-ihtiyacim-oldugunu-nasil-anlarim-1214513