Emre ERGÜL
Enerji kaynakları, “yenilenebilir” ve “yenilenemeyen” olmak üzere iki başlığa ayrılır. Petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar “yenilenemeyen” enerji kaynaklarını temsil eder… Güneş, rüzgâr, su gibi doğal kaynaklardan elde edilen enerjiler de “yenilenebilir” enerji kaynaklarını… Yeşil enerji de yenilenebilir enerjinin çevresel fayda sağlayan bir alt kümesidir…
Dünyanın daha fazla yeşil enerjiye geçişi tartıştığı bu dönemde uzmanlar da bu hedefe ulaşılırken yatırımcısına kazandıracak emtia ürünlerinin neler olacağını tartışıyor. Onlardan biri de Scotiabank’ın eski Başkan Yardımcısı Patricia Mohr… Toronto’da düzenlenen Kanada Maden Adayları ve Geliştiricileri Birliği’nin (PDAC) toplantısında konuşan emtia uzmanı Mohr, bakır ve lityumun yanısıra nükleere de işaret ederek uranyumun da ismini öne çıkardı. İşte Mohr’un yorumları:
BAKIR:
“Madencilik alanında bakırın çok iyi performans göstereceğini düşünüyoruz. Şu anda pound başına 4 dolar civarında işlem görüyor. Birkaç yıl içinde 5 doların üzerine çıkacaktır. Bu da çok kârlı bir seviye olacaktır. Bu seviyeyi görmemiz gerekiyor çünkü dünyanın şu anda sahip olduğu karbondan arındırma hedeflerine ulaşmak için dünya çapında kurulan bazı yeni madenlere yatırım görmemiz gerekiyor.”
URANYUM:
“Neredeyse hiç sera gazı salmayan bir enerji kaynağı olan uranyum konusunda iyimseriz. Olduça temiz bir enerji kaynağıdır. Kanada da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki hükümetler bir kez daha nükleer enerjiye ilgi göstermeye başlıyor. Uranyum tükenmek üzere. 2016’da pound başına 15 dolar civarındaki en düşük seviyelerine ulaştıktan sonra, ocakta 100 doların üzerinde çıktı. Şu an 85 dolar civarında. Mayıs 2007’de ulaştığı 140 dolarlık zirveyi görmek beni şaşırtmaz.”
LİTYUM:
“Geçen yıl lityum fiyatları düştü. Artık yükselişte. Geleceğin elektrikli araçlarda (EV) olduğunu düşünüyorum. Ancak bu, ABD’de daha yavaş gerçekleşiyor. ABD’de petrolün küresel görünümüyle ilgilenmiyorlar çünkü onlar en büyük petrol üreticisi konumundalar. Lityum geçen yıl büyük bir düşüş yaşadı. Bu nedenle bazı yatırımcıların düşük değerlemelerden yararlanmak için geri geleceğini ve fiyatın yavaş yavaş toparlanacağını düşünüyorum.”
Kakaonun ton fiyatı 10 bin doları aştı
New York Ticaret Borsası’nda işlem gören mayıs vadeli kakaonun ton başına fiyatı, yaklaşık yüzde 4.6 yükselişle 10 bin 75 doları görerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Fildişi Sahili ve Gana’daki büyük kakao fabrikalarının tohum maliyetlerini karşılayamadıkları için üretimi kısma veya durdurma kararı alması nedeniyle kakao fiyatları rekor kırmayı sürdürdü. En önemli kakao üreticisi ülke olan Fildişi Sahili’nde hasadın önemli ölçüde azalması bekleniyor. Ülke, dünya kakao arzının yaklaşık yüzde 45’ini sağlıyor. Nijerya ve Gana gibi diğer kakao üreticisi ülkelerde de verim beklentilerin oldukça gerisinde. Kakao çekirdeklerinin gelişimini etkileyen sıcaklık ve kuraklık nedeniyle nisan ayında başlayacak ara hasadın da geçen yıla göre düşük seviyede olacağı tahmin ediliyor.
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, kakao fiyatlarının özellikle son bir yılda çok hızlı yükseldiğini belirtti: “Kakao ağaçlarının böceklenmesi, kakao rekoltesinin düşmesine yol açtı. Ciddi bir arz sıkıntısı oldu, stoklar hızlı bir şekilde azaldı. 2024 yılına geldiğimizde ise artık bu hava koşullarındaki değişimin etkisinin azalmasını beklerken halen devam ettiğini gördük. Böyle olunca da bu yıl fiyat artışları bir anda hızlanmaya başladı. Üretim açığı bu kadar yüksek olunca fiyatların da yukarıya doğru gitmesi kaçınılmaz oldu. Bu durumda çikolatada fiyat artışlarından ziyade boyutları küçülebilir. Zaten bu, Avrupa’da bazı çikolata üreticilerinde görülmeye başlandı.”
Kaynak: https://www.dunya.com/surdurulebilir-dunya/yesil-gecis-bakir-uranyum-ve-lityumu-yukseltecek-haberi-721114