Kara tahtalardan giyilebilir teknolojiye, eğitim son 50 yılda hızlı değişimlere sahne oldu. Gelecek, yeni nesil öğrenciler için neler vaat ediyor? Gelin hep birlikte eğitim öğretimin geçirdiği değişime yakından bakalım.
Kaynak: https://www.sciencefocus.com/news/wha…
1801 yılında İskoç okul müdürü James Pillans sınıfına büyük bir arduvaz parçası asarak ilk kara tahtayı icat etti ve 19. yüzyıl öğrencileri için ortak öğrenme sorununu çözdü.
Gelecekte sınıflarda görmeyi bekleyebileceğimiz edtech, üretken yapay zeka, sanal gerçeklik, sosyal medya ve uyarlanabilir öğrenme platformlarını içeriyor.
Edinburgh Napier Üniversitesi’nde Öğretme ve Öğrenme alanında Doçent olan Dr. Sam Illingworth, ChatGPT gibi OpenAI yazılımlarının “çok büyük ve dönüştürücü olacağını” söylüyor.
Modern pedagojik ortamlar, sanal gerçekliği öğretim araç kutusunun bir parçası olarak çoktan benimsedi. Educational Research Review’da yayınlanan “K-6 Eğitiminde Sanal Gerçekliğin Öğrenme Çıktıları Üzerindeki Etkileri” başlıklı rapora göre, eğlenceli, bütünsel ve sürükleyici olan sanal gerçekliği kullanarak katılımı artırma fırsatları kanıtlanmış durumda artık.
Uyarlanabilir öğrenme sınıfta yeni bir kavram olmaktan uzak olsa da, geleceğin eğitimi, eğitim sağlamanın faydalarını daha da ileriye taşımak için teknolojiyi kullanmayı vaat ediyor.
“Google Education başkanı Shantanu Sinha, “Uyarlanabilir öğrenmeye yönelik ilk girişimler yalnızca çok özel içerikte ve müfredat için işe yaradı.
Dr. Sam Illingworth, teknolojinin eğitim sektörünün geleceğindeki rolü konusunda heyecan duyuyor. Her ne kadar teknolojinin tüm toplumlara eşit bir şekilde hizmet etmesini sağlamak için açık bir diyaloğun gerekli olduğu uyarısında bulunsa da, teknolojinin “geri dönülmez bir şekilde eğitimin en büyük eşitleyicisi” olduğunu söylüyor.
Kaynak: https://onedio.com/haber/egitimde-de-teknolojinin-rolu-artiyor-gelecekte-yapay-zeka-ile-donatilan-siniflar-nasil-gorunecek-1208010