Eski zamanlarda komadaki insanlara nasıl yaklaşıldığını hiç merak ettiniz mi? Antik dünyanın tıbbı, bugün bildiklerimizden oldukça farklıydı. Bu bilinçsizlik durumu, atalarımız için hem bilimsel hem de mistik bir muammaydı. Kimi zaman doğal yöntemler, kimi zaman inanılmaz uygulamalar devreye girdi. Gelin tarihe doğru bi’ yolculuğa çıkalım!
Eski zamanlarda insanlar, komadaki kişilerin ölmediğini fark etmişlerdi. Ancak o dönemde modern tıbbın sağladığı sistemler bulunmadığından, durum çok daha karmaşıktı.
Komaya giren bir kişi genellikle yutkunma refleksini kaybederdi ve beslenmesi neredeyse imkansız hale getirirdi.
Komadaki insanlar, yutkunamazlarsa susuzluk nedeniyle 3 ila 7 gün içinde hayatlarını kaybederdi. Bu durum, onları diri diri gömmek yerine bekleyip doğal süreçlerin sonucunu izlemek anlamına geliyordu.
Antik Hindistan’da tıbbın babaları sayılan Sushruta ve Charaka, komadaki hastalara müzikle şifa sunuyordu. Haydarabad Üniversitesi’nin araştırmalarına göre, Sushruta, komadaki hastaları uyandırmak için müzik terapisi önerirken, Charaka müziği zihinlerini temizlemek için kullanıyordu.
Bu terapiler sadece koma için değil, kısırlık, tüberküloz ve alkolizm gibi pek çok rahatsızlıkta da uygulanıyordu. Hatta eski hastanelerde müzisyenlerin görev yaptığına dair kanıtlar bile bulunmuştu.
O dönemde komadaki hastalar genellikle aspirasyon pnömonisi gibi komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybederdi. Yutkunamayan kişilerin ağızlarındaki tükürük, solunum yollarına sızarak ölümcül enfeksiyonlara neden oluyordu.
Antik çağlardaki bu yetersizlikler, komadaki kişilerin ölüme doğru yolculuklarının genellikle kaçınılmaz olduğu anlamına geliyordu.
Kaynak: https://onedio.com/haber/modern-tibbin-gelismedigi-eski-zamanlarda-komaya-giren-insanlara-ne-oluyordu-1262695