Yerli Dizi Tutkunları: Televizyonda Bu Hafta Neler Oldu?

Geçtiğimiz sezona damga vuran Kızıl Goncalar, muhafazakar prensimiz Cüneyd’in Hades’ten hallice babası Vahit tarafından delirtilmesinden beri eski tadında değil. Marjinal Cüneyd’le başlayan yeni sezonda hatırlarsanız başımıza bir de enişteci Mira çıkmıştı. Cüneyd’in aklının başına gelmesi için Zeynep’in tüm tuşlara bastığı bölümler bu hafta meyvesini verdi. Hayatına dair yalnızca Zeynep’i hatırlayan Cüneyd, bölüm sonunda resmen Zeynep’le intihara oynadı. Hafızasının yavaş yavaş gelmesiyle vücut dokunulmazlığını tekrar ilan ederse inmeler inecek orası ayrı. Cüneyd’imiz Mert Yazıcıoğlu’nun bölüm sonunda meşhur ‘Abdülkadir Gelyani’ paylaşımı ise ‘Cüneyd nerede?’ sorusunu ‘Cüneyd geri geldi’ şeklinde değiştirdi. Hamdüsenalar olsun! Vahit efendi, şimdi sen düşün!

Büşra Pekin’in canlandırdığı başhekim karakteri seyirci baskısıyla diziden ayrılınca aslında diziye bir canlılık geldi. Tabii karakteri en başında keşke diziye dahil etmeselerdi şu an bambaşka şeyler konuşuyor olabilirdik. Süreyya gidince Evren ve Bahar arasındaki buzlar hızla eridi ki Bahar izleyicileri bu ikilinin halveti için yakında adaklar adamaya başlar. Hepimizin hayallerindeki yakın arkadaş modeli Çağla’nın tüm çabalarına rağmen Evren ve Bahar’ın vuslatı başka bahara kalırken yine de ümidimizi yitirmiyoruz bu tatlı aşıklara karşı.

Bir Gece Masalı sezona inanılmaz başlasa da Mahir ve Canfeza’nın bir öyle bir böyle bir araya gelememesinden tutun da yapılacak kına gecesinin bile en az 2 bölüm sürmesi biraz baydı. Dargın bir Mahir izlediğimiz son bölümde bu defa kovalayan taraf Canfeza oldu. İki aşık sonunda evlenseler de Mahir’in kırık kalbi bu evliliği biraz buruk başlattı. Bir Gece Masalı belirli bir kitleyi eline aldığı için sezon sonunu kesinlikle görür ve hikâyemiz biraz daha mı alengirli olsa sanki?

Gonca Vuslateri etkisi midir nedir bilmiyorum ama Leyla bu sezonun en başka dizisi! Millet Leyla’nın intikamını bırakıp Nur’un bir sonraki hamlesini bekler oldu. Kim ne derse desin Vuslateri, Nur karakteriyle tıpkı Ferhunde ve Hürrem Sultan gibi uzun yıllar konuşulacak ikonik bir karakter yarattı. Özellikle yemek masasındaki performansı daha uzun süre konuşulacağa benziyor. Leyla, Nur’dan intikam almak için enfes hamleler yapsa da Cino’yla yaşadığı aşk başına daha çok belalar açacak gibi. Sizce Leyla aşkı mı intikamı mı seçer? Nur olsa intikamı seçerdi orası ayrı!

Siyah Kalp, iki kardeşin kendilerini terk eden annelerinden intikam alma hikâyesinden çıkalı çok oldu. Aile zoruyla evlendirilen kuzenler Cihan ve Sevilay’ın bir anda saykoya bağlayarak kardeşlerden intikam almaya çalışmaları zaten kafa yakarken Cihan’ın bir bölüm önce beraber olduğu Melek’i bağlaması falan? Annelerinin tecavüze uğradığını öğrenen ikizler buna rağmen hiçbir şeye inanmayıp intikam yeminlerini tazeleyip tekrardan harekete geçti. Fakat bu defa rakipleri aşkları olacak. Bakalım Siyah Kalp tekrardan yükseliş yaşayacak mı?

Kızılcık Şerbo öyle bir dizi ki ilk 2 sezon seri beddua zinciri oluşturup internet sitesinde çat pat tokatladığımız Fatik’e bile mecbur bırakıp ‘Yarabbi Şükür’ dedirtiyor. İlk sezon kavga dövüş ayrılan Doğa ve Fatih’in ayak sesleri her bölüm daha da net duyulurken son sahnede gördüğümüz kiss sahnesiyle ‘Bu iş oldu!’ dedik. Peki ya Fatik’in yediği naneler yanına kâr mı kalacak? Evliyken böyle olmak çok mu zordu be Fatikçim? Evde gebe karısı, dışarıda metresi varken bir de eski karına dönmek neyin libidosu? Tek bir dileğim var Doğa’ya düzgün bir partner! Haa aralarındaki uyum ateş ediyor orası ayrı.

Geçmişe dönüp baktığımda kendimi azılı bir Yalı Çapkını fanı olarak görüyorum. İlk sezon SeyFer diye ortalığı yıkıp Şerbo izleyenleri anlamazken bir dizinin çöküşüne kendi gözlerimle şahit oldum. Cuma akşamının tek galibi Yalı Çapkını, zirvenin anahtarını kendi elleriyle Şerbo’ya teslim etti. Ee yemeyenin malını yerler! Bölüm olmuş 83 biz hala Seyran ve Ferit barışacak mı diye düşünelim. Rakip dizilerdeki partnerlerin torunları bile oldu. Gerçekten Yalı Çapkını’nda tek konu Seyran ve Ferit’i ayırıp ayırıp birleştirmek mi? Son sahnede Ferit yüzüğünü atıp Seyran’la öpüşse de gelecek bölümde Yalı Çapkını’nın ne yapacağı asla belli olmaz. O yüzden çare önümüzdeki haftayı beklemek…

Yabani öyle bir dizi ki dizinin kendisi değil karakterleri için ölüp biten fanlar var. Özelikle AsLaz fanları sosyal medyada akıl almayacak kadar yoğun bir etkileşim yaratıyor ve reytingleri cidden kötü olan Yabani’yi ayakta tutuyor. Yabani’nin şu an hala televizyonda izlenmesinin tek nedeni izleyicilerin sosyal medyadaki gücü. Hele Simay Barlas’ın diziden ayrılmasının ardından 2025’i garantilemesi… Her diziye böyle bir fan kitlesi lazım.

Deha, Devran’ın İmre’yle yakın pozlarının ardından Esme’nin verdiği tepkiyi vermemize neden oldu. Yani bir dizide de başrol erkeğimizin kafası karışmasın, edebiyle işine gitsin gelsin. Şimdilik Esme’yle arasını düzeltse de umarız Devran, babasının oğlu çıkmaz da ağız tadıyla şu güzelim diziyi izleriz. Yoksa korkun bizden!

Asmalı Konak’la başlayan aşiret dizileri son dönemde pek talep görmüyordu. Safir dizisinin başarısızlığının ardından psikolojik dram dizileri daha ön planda derken Uzak Şehir bir geldi pir geldi. Mardin’in enfes atmosferinde izlediğimiz Uzak Şehir, tam manasıyla seyirciyi aşiretin orta yerine bırakıveriyor. Sinem Ünsal ve Ozan Akbaba’nın uyumuna ise 10 puanı yapıştırdım. Bakalım diğer bölümlerde neler olacak?

Yine bir Gülseren Budayıcıoğlu işi ve yine gözyaşı dolu bir dram dizisi. Sahipsizler ilk bölümüyle Star TV’de yayınlandı fakat kaç kişi izledi bilemiyorum. İşleri mükemmel ama bu kadar ağır dram biraz fazla kaçmıyor mu? Bahar’la beraber insanlar televizyonda daha pozitif işlere hasret kaldığını fark etti. Konusu ve oyunculukları bakımından Sahipsizler iyi bir iş ama bu kadar dram dizisi arasında bir fark yaratır mı ilerleyen günlerde göreceğiz…

NOW’ın yeni sezon için iddialı dizisi Gizli Bahçe için sosyal medyada Binbir Gece dizisi benzetmeleri yapılmıştı. İlerlese iyi bir iş olacağı kesin ama NOW, bu sezon o kadar fazla dizi yapacak ki belli ki Gizli Bahçe’ye şans vermek için vakti yok. Ömrü kısa olsa da Murat Yıldırım ve Ebru Şahin’i beraber epey yakıştırarak izledik.