Ekranların dikdörtgen bir tasarıma sahip olmasına alıştık. Ama neden tam olarak bu oran seçildi dersiniz? Görünüşte basit gibi dursa da 16:9 oranı, oldukça ilginç bir yolculuğun sonucunda belirlendi…
Dünyada varlığını sürdürebilen en eski film olan “Roundhay Garden Scene” 1:1 oranında kaydedilmişti. Ancak daha sonra “4:3” oranı popüler hale geldi ve neredeyse tüm televizyon ekranlarının şekillendirilmesine yol açtı.
Sinema dünyası farklı oranları keşfettikçe, daha geniş ekran deneyimleri yaratma isteği arttı. “Academy Ratio” olarak bilinen 1.375:1 oranı, ardından daha geniş formatlar geldi.
Sinemalarda sıklıkla kullanılan 2.35:1 oranındaki Panavision veya CinemaScope formatları, “Avengers: Endgame” gibi filmlerin izleyiciye etkileyici bir deneyim sunmasını sağladı.
Fakat bu kadar çok format varken hepsini kare ekranlara sığdırmak zorlaşmıştı. İşte 16:9 oranı, bu sorunu çözmek için ortaya çıktı.
16:9 oranı, 4:3 ve 2.35:1 arasındaki “ortalama” değer olarak seçildi. Bu oran, ekranların çoğu formatı bozulmadan görüntüleyebilmesi için en uygun değerdi.
16:9 ekranlar, iki ana yöntemle farklı formatları sığdırabiliyor:
Bugün HD içerikler, oyunlar ve diziler 16:9 oranında sunuluyor. Hatta eski içerikler bile bu oranla günümüze uyarlanıyor.
Sıradan bir izleyici olarak bu oranları fark etmeyebiliriz ancak her içerik bizi daha fazla etkilemek için bilinçli olarak bu oranlarda tasarlanıyor.
Kaynak: https://onedio.com/haber/onceden-4-3-tu-tum-tv-ve-ekranlarin-en-boy-orani-ne-oldu-da-16-9-a-evrildi-1256251