Siz balık olursunuz, narsist ise kuş.
Başta siz balık olduğunuz için kuşa âşık olamayacağınızı çok net bilirsiniz. Kuştan haz almazsınız, beğenmezsiniz, tepeden bakmasına sinir olursunuz, tipiniz değildir. Zaten mantıksız bir ilişki olacaktır. Ama gün geçtikçe sizi öyle bir ikna eder ki siz bir bakmışsınız ondan hoşlanıyor olursunuz. Kendisine öyle bir âşık olursunuz ki aşkınızdan gözleriniz döner. Kendinize inanamazsınız bu imkânsız aşk, olmayacak olan aşk, “nasıl oldu da ben ona körü körüne âşık oldum” dersiniz. Ama başta narsistin aşkından artık eser yoktur. Sizi elde edene kadar uyguladığı aşk bombardımanından artık eser kalmamıştır.
Siz artık o baştaki aşkı görebilmek için sudan çıkıp havada uçmaya çalışırsınız.
Çabaladıkça çabalarsınız. Ama hiçbir şekilde o başta gördüğünüz ilgi, alaka, aşk bir daha kendini göstermez. Ona âşık olduğunuz için yavaş yavaş kendinizi kaybediyorsunuz. Daha çok çabaladıkça parçalarınız kopacak ve sonunda öleceksiniz. Fiziken ölmüyorsunuz ama ruhunuz ölümünüz çok yakın. Tüm hayata karşı enerjiniz tükeniyor, sevemiyor, hareket edemiyor, mutsuzluk, depresyon, kaygı, hissizlik, öfke, değersizlik, başarısızlık, yalnızlık, çaresizlik, umutsuzluk… Yaşamak için hiçbir sebebiniz kalmıyor.
Narsist kuş hâlâ sizin havada çırpınmanızı bekler. Size zarar verdiğini asla kabul etmez….
Bu ilişkiden kurtulmanın tek yolu kendinizin balık olduğunu hatırlatmak, balık olduğunuz için kendinizi sevmek, balığın yaşayacağı ortamı hazırlamak, denizi, okyanusu selamlamak, çünkü sizin yaşam alanınız sevgi dolu bir ortam, sevgisini esirgeyen bir ortamda yaşamanız imkânsız.
Siz balıksınız, denizin pis yerini gördüğünüzde oradan uzaklaşmasını bilin, kendinizi tehlikeli balıklardan da uzak tutmanız lazım çünkü balık görünümlü kuşlarda çok fazla. Tam eski halinize döndünüz, iyileştiniz derken kuş kendisini hatırlatır.
Balık, okyanusun derinliklerinde yüzmeye devam ederken, bir gün gökyüzünden tekrar o tanıdık kanat çırpışını duyar. Kuş, geri dönmüştür. Uzaklardan süzülerek ona yaklaşıyor, kanatları altın gibi parlıyor, bir zamanlar onu büyüleyen o zarif duruşuyla havada asılı duruyordur. Kuşun gözlerinde yine o eski sıcaklık vardır, balığa yukarıdan bakarken sanki her şey değişmiş gibi hissedilir. Kuşun sesi tatlıdır, sözleri geçmişteki tüm yaraları saracakmış gibi gelir.
Balık, o an duraksar. İçinde bir yerlerde o eski duygular yeniden canlanır. ‘Belki bu sefer farklı olur’ diye düşünür. Kuş, balığı tekrar cezbetmek için eskisinden de etkileyici görünüyordur. Balık bir kez daha havaya doğru sıçramayı, kuşun yanında olmak için çabalamayı düşünür. ‘Belki bu sefer beni anlar, belki bu sefer benim dünyamı kabullenir’ diye iç geçirir.
Kuş, onu havada bir kez daha yakalamaya çalışır.
Balık, sudan çıkıp kuşa doğru bir hamle yapar, yüzgeçleri havada bir an için rüzgarla buluşur. Tekrar havada süzülen kuşun yanında olmayı dener. Ancak ne kadar çabalarsa çabalasın, nefesi yetmez, kanatları yoktur. Kuşun yanında kalmaya çalışmak ona yine zarar vermeye başlar. Balık, tekrar boğuluyormuş gibi hisseder; suyu, güvenliğini, kendini kaybetmeye başlamıştır.
Bu kez balık daha çabuk fark eder hatasını. Aynı döngünün başladığını anlar; kuş yine gökyüzünde özgürce süzülürken, balık ona yetişmek için kendini feda etmektedir. Onu ne kadar severse sevsin, bu çabanın boş olduğunu ve sadece kendisine zarar verdiğini bir kez daha görür. O ilk baştaki parlaklık, kuşun ilgisi, yine sadece kısa bir yanılgıdır.
Kuş, bir kez daha ona zarar vermeden önce, balık suya geri döner. Bu sefer daha güçlüdür, daha bilgedir. Kuşa tekrar bir şans vermenin onu yine aynı yere götürdüğünü, kendi doğasına aykırı bir mücadeleye zorladığını anlamıştır. Kuş, denizin üzerinde bir süre daha süzülür, balığın tekrar suya döndüğünü görünce birkaç kez daha ona seslenir. Ama balık, bu kez dönüp bakmaz bile. Onu kurtaracak olanın kuş değil, okyanus ve kendi gücü olduğunu artık çok iyi biliyordur.
Sonunda balık, kuşun kendisine uygun olmadığını kabul eder ve kendi denizinin derinliklerine, asıl huzur bulduğu yere geri döner. Bu döngünün onu hep aynı çıkmaz yola götürdüğünü fark etmiş, bir daha asla kuşun cazibesine kapılmamaya karar vermiştir. Çünkü balık, artık kendisini ve sınırlarını daha iyi tanıyordur.
Bu hikâyede anlamanızı istediğim şey o bir kuş, siz ise balıksınız. Onun denizin dibine dalıp sizi kurtarmasını, aşkını ilan etmesi imkânsız. Onun becerileri gökyüzünde. Sizin becerileriniz balık olarak ise suyun derinliklerinde. O yüzden olabildiğince onun kuş olduğunu ve asla düzelmeyeceğini ve sizin aşkınızın kavuşamayacağınızı kendinize hatırlatın.
Instagram
Youtube
X
Tiktok
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Kaynak: https://onedio.com/haber/narsistle-iliski-balikla-kusun-iliskisine-benzer-1253242