Çalışma motivasyonu ve şirket bağlılığı, iş yeri atmosferiyle doğrudan ilişkilidir. Fakat bu bağlılığı güçlendirmek için temel ihtiyaçlardan başlamak üzere bir dizi güncelleme yapmak gerekir. Amerikalı psikolog Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne göre; bu bağlılık fizyolojik, sosyal ve benlik saygısı ihtiyaçlarının karşılanması ile sağlanır.
Gelin, şimdi bu teorinin yapı taşlarını inceleyelim ve çalışan bağlılığı oluşturma yollarını öğrenelim.
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi, insan psikolojisini baz alan bir motivasyon teorisidir.
Maslow Teorisi veya Maslow İhtiyaç Hiyerarşisi, 1943 yılında yayımlanmış bir insan psikoloji teorisidir. En genel tanımıyla her insanın, farklı kategorilerdeki ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçların kendi arasındaki hiyerarşiyi baz alır. İnsan davranışlarını anlamak için temel bir çerçeve sunan bu teori, özellikle insan kaynakları yönetimi ve motivasyon çalışmalarında sıklıkla kullanılır.
Maslow’un tüm insanlarda ortak kabul ettiği 5 ihtiyaç kategorisi vardır.
Bunlar;
Fizyolojik gereksinimler (nefes alma, yemek yeme, su içme, uyku)
Güvenlik gereksinimleri (iş, kaynak bulma, aile kurma, sağlık)
Ait olma ve sevgi gereksinimi (arkadaşlık, aile, ikili ilişkiler)
Saygınlık gereksinimi (öz saygı, öz güven, başarı)
Kendini gerçekleştirme gereksinimi (yaratıcılık, içtenlik, erdem, ön yargısızlık, problem çözücülük)
Marlow’un bahsettiği temel gereksinimler üstten alta hiyerarşiye sahiptir.
Yani; kişinin kendini gerçekleştiren biri olması için önce karnını doyurması, temel metabolizma gereksinimlerini karşılaması, ardından güvenli bir alanda bulunması gerekir. Ancak bu şekilde kitap okuma, film izleme gibi dünya görüşünü geliştiren eylemlere odaklanabilir ve öz güveni, öz saygısı, başarısı yüksek bir bireye dönüşebilir. Burada belirtilen fikirlerin tümü, profesyonel hayatta çalışan bağlılığını pekiştirmek için kullanılmaya da uygundur.
İhtiyaç Hiyerarşisi şirketlere uygulanırken Maslow’un belirttiği sıralamayı izler.
Bunun için İK’ların çalışan bağlılığında sırasıyla; fizyolojik, güvenlik, sosyal, benlik saygısı ve kendi gerçekleştirme ihtiyaçlarını göz etmesi gerekir. Maslow Teorisi’nin temelini oluşturan fizyolojik gereksinimler, iş hayatındaki düzenli maaş ve itibarı yüksek şirket gibi anlamları karşılar. Örneğin; çay ve kahve makinesi olan, ulaşım ve yemek ücretlerini karşılayan, sağlıklı öğle yemekleri sunan şirketler fizyolojik gereksinimi en iyi karşılayan şirketlerdir.
Teorinin ikinci basamağı olan güvenlik gereksinimi iş hayatında da oldukça önemlidir.
Güvenli çalışma ortamı demek; resmi iş sözleşmesi ve emeklilik planı bulunan, çalışanlarına sağlık sigortası gibi olanaklar sağlayan şirket demektir. Bu aşamadaki gereksinimler, iş dünyasında sonraki basamaklara sıçramak adına büyük önem taşır. Çünkü güvenliğin ve düzenli maaşların olmadığı ortamlarda istikrar da bulunmaz ve bu durum, kalıcı şirket kültürü oluşturmaya engel olur.
Fizyolojik ve güvenlik gereksinimlerinden yola çıkarak çalışan deneyimi iyileştirilebilir.
Bunun ardından yapılması gereken ise sosyal ihtiyaçları yönetmek ve çalışanlara farklı ekipler ve departmanlarla bir araya gelme şansı sunmaktır. Bu sayede çalışanlar kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri farklı gruplarla tanışabilir ve sosyalleşerek stres atabilirler. İş ortamındaki insanları birleştiren oyun günleri, karaoke geceleri, hafta sonu piknikleri ve daha pek çok aktivite bu tür gereksinimleri en iyi şekilde karşılar. Her çalışanın sevgi, saygı ihtiyaçlarını gidererek ortak şirket kültürüne daha da yaklaşmasına yardımcı olur.
Sosyal gereksinimler hibrit ve uzaktan çalışma modellerine de uygulanabilir.
Bunun için sanal yolla buluşmaya izin veren uygulamalar ve arayüzler kullanılabilir. Online sistem üzerinden anlık iletişim kurmaya imkan tanıyan şirketler, çalışanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olurlar. Birbiriyle iş dışında iletişim kuran çalışanların, mutluluk seviyesi ve şirket aidiyet duygusu yükselir.
Saygınlık ve kendini gerçekleştirme gereksinimlerinde en önemli konu geri bildirimdir.
Sağlıklı bir geri bildirim kültürü, kişinin şirkete katkısını ve çalışma arkadaşlarının başarısını daha iyi anlamasını sağlar. Günümüzde kullanılan performans takip yazılımları, çalışanların hangi konularda kendini geliştirmesi konusunda açıkça fikir verir. Şirketin sağladığı eğitimler de bu saygınlığın artmasına yardımcı olur. Bunun sonunda da kişi kendi başarısını ve takım arkadaşlarının başarılarını takdir etmeye daha yatkın hale gelir.
Motive ve gelişime açık bir ortamda bulunmak öz güveni artırmaya yardımcıdır.
Ödül mekanizmalarını geliştirmek, sosyal buluşmalar sunmak ve şirket içi kutlamalar yapmak benlik algısını ve bireysel başarıları pekiştirir. Bu sayede ekiplere güvenilir şekilde yol verecek takım liderleri oluşur ve şirket kültürü basamak halinde alt rütbelere kadar aktarılır.
İhtiyaç ve beklentileri takip ederek buna göre iyileştirme yapmak her şirket için esas olmalıdır.
Bu noktada çalışan gereksinimlerinin yıllar içinde değişebileceği ve çağın şartlarına göre ayarlanması gerektiği de unutulmamalıdır. Nitekim, genel trendleri takip ederek şartlarında sürekli güncelleme yapan ve çalışan refahına önem veren firmalar, iş hayatındaki en başarılı ve güçlü ekiplere sahip olurlar. Bu da şirket değerini artırmaya ve sektörel başarıyı katlamaya yardımcıdır.
Kaynak: https://onedio.com/haber/calisanlarin-ihtiyaclar-hiyerarsisi-bir-sirkette-calisanlar-nasil-kendini-oraya-ait-hisseder-1239443