2005 yılına ‘Hayalet Sevgilim’le damgasını vuran, hepimizi de (yaş fark etmeksizin) bir güzel depresyona sokmuş İrem’i mutlaka hatırlarsınız! Hayalet Sevgilim’in ardından piyasadan bir anda kaybolan İrem, 2020’ ‘bu kadar ünlüyken bu kadar ünsüz olmayı nasıl başardın?’ sorusuna buram buram samimiyet kokan, çok da ders çıkartılabilecek upuzun bir yazıyla cevap vermişti.
Hazırsanız, tarihin tozlu sayfalarını açıp İrem’in hikayesini yeniden hatırlayıp, şimdi nerelerde olduğuna beraber bakalım! ❤️
Yıl 2005, senenin son haftaları… 2006’ya koca bir ümitle girmemize ramak var fakat radyolarda bir şarkı dolanıyor ve her seferinde kalplere hançer gibi saplanmayı başarıyor! Hepimizi “hayal et sevgilim mi diyor hayalet sevgilim mi” dilemmasında bırakan o şarkıdan “Hayalet Sevgilim”den bahsediyoruz tabii ki!
O döneme dillere pelesenk olan, tüm aşk acılarının ilacı haline gelen şarkısıyla büyük damgasını vuran İrem, bir anda ortadan kaybolmuştu hatırlarsanız. Müzik serüveni uzun sürecek sandığımız fakat piyasadan erkenden elini ayağını çekenlerden olmuştu İrem!
Sebebini de büyük bir samimiyetle ilk ağızdan anlatmıştı seneler sonra… Oraya geleceğiz ama o kısma geçmeden önce İrem şimdi ne yapıyor bir bakalım! İrem, dile kolay 12 yıldır Birtürk Aydın’la evli!
Ela adında boyu kadar bir kızı💅
Bir de daha geçtiğimiz nisanda kucağına aldığı Kurt Kaan adında minicik bir oğlu var 🫠
Peki ne olmuştu da İrem, bizi daha çok ağlatacak bir şarkıcı olma yolunda ilerlerken birden pat diye hayatımızdan çıkmıştı? Hadi gelin İrem’in 202’de paragraflarca anlattığı o efsane hikayeyi bir kez daha hatırlayalım. Unutmayın her şeyin bir sebebi vardır!
İrem’e “abla bu kadar ünlüyken bu kadar ünsüz olmayı nasıl başardın?” diye sormuş, İrem’in dikkatini çekmeyi başarmıştı.
Şevklenen İrem de konuya ta en başından başlamış, öğrencilik yıllarına götürmüştü bizi.
Koç hukuk serüveninin çok kolay olmadığı her halinden belliydi.
Ama özellikle şimdi kütüphanede çalışıp saatlik 10 dolar almak bizi büyük yıktı…
Mesele şimdi başlıyor, sene 2005 şarkının internette hızla yayılmasıyla İrem’e teklif gelmeye başlıyor! Aileden de “git şarkıcı ol” onayı çıkmıyor ama “ne yaparsan yap arkandayız, okulu ihmal etme yeter” uyarısıyla bir nevi onay çıkıyor.
Vaatler güzel fakat büyük emek gerektiriyor. İrem de o zaman daha en başında hayatın, hukuktan mezun olacak kolay mı?
Babanın “güzel kızım, ben seni para kazanmak için milletin içkisine meze olmak zorunda kal diye göndermedim İstanbul’a” sözleri devreye girince, durum daha da karmaşık hale geliyor. Bir sözleşme hazırlanıyor ama…👇
Konserler başlıyor fakat ilk dersinden de kalıyor hemencecik. Hem de Anayasa ve Medeni Hukuk’tan!
Her yerde onun sesi onun sesi yankılanıyor fakat kimse onun o İrem olduğuna inanmıyor. Çünkü hayatında değişen bir şey yok, doğal olarak bu kadar her yerde olup aynı zamanda otobüs bekleyen bir öğrenci olması kanıksanıyor.
Ve hop! Anayasa ile Medeni Hukuk’tan geçiyor ama Medeni Usul’den kalıyor bu sefer de. Üstelik eğitim hayatında hiç olmadığı kadar başarısız!
Halk ve stad konserlerinden kazandığı okulu ve yurdu ödemesine yetiyor ki bu da koca bir ferahlık! Ama araba yalan oluyor İrem de diyor ki “başlarım şarkıcılığa!” ve radikal bir karar veriyor.
İstanbul’un en iyi hukuk bürosundan kabul geliyor ama patron şüpheli…
İki şeyden çekindiğini söylüyor biri de “Ben şarkıcı olacağım” deyip çekip gitmesi. İrem “Sizi yarı yolda bırakmayacağım” diyor ve başlıyor kariyer serüveni.
Evlilik, annelik de arkasından geliyor. Büyük şirketlerde iyi pozisyonlarda çalışıyor.
Büyük hayali olan “hakimliğe” ulaşamıyor fakat ünlü olmamakta çok başarılı olmadığını tüm samimiyetiyle kendi kabul ediyor İrem!
Kaynak: https://onedio.com/haber/hayalet-sevgilim-irem-in-nasil-bu-kadar-unsuz-olabildin-sorusuna-efsane-cevabini-yeniden-inceliyoruz-1244338