Başak Nur GÖKÇAM
Bankacılık sektörü, sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde hayata geçirilen yatırımların finanse edilmesi açısından büyük öneme sahip.
Sektör, sürdürülebilir iş modellerinin benimsenmesi, iklim değişikliği ile mücadelede etkin kararların alınarak bunların uygulamaya konulmasının yanı sıra ilişki içinde olduğu sektörlerin yeşil dönüşüm süreçlerini iyileştirmelerini teşvik etme konularında da önemli roller üstleniyor. Bu kapsamda bankaların sürdürülebilirlik alanındaki rolünü VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih ile konuştuk.
Bankaların sürdürülebilirlik alanındaki rolünün oldukça kritik olduğunu belirten Üstünsalih, “Hepimizin de bildiği üzere bankacılık sektörü diğer sektörlerle doğrudan bir ilişki içerisinde bulunması nedeniyle oldukça geniş bir ekosistemi etkileyerek değiştirme ve dönüştürme gücüne sahip. Elbette bunu portföylerinde yer alan yeşil finansman ürünlerinin hacmini artırarak ve sürdürülebilirlikle ilgili bilinçlendirmeye katkıda bulunan çalışmalar içinde aktif bir şekilde yer alarak ya da bizzat uygulayıcısı olarak yapıyorlar” dedi.
2024 yılının ilk yarısında toplam sürdürülebilirlik temalı uluslararası fonlama tutarının 5 milyar 700 milyon TL’ye buna karşılık sürdürülebilirlik temalı ürünlerin kapasitesinin artırılması amacıyla güncellenen Sürdürülebilir Finansman Çerçevesine uyumlu kredi havuzunun ise 5 milyar 600 milyon TL seviyesine ulaştığını belirten Abdi Serdar Üstünsalih, “Sürdürülebilirlik temalı uluslararası fonlamanın toplam uluslararası fonlamanın içerisindeki payı ise yaklaşık yüzde 33 seviyesinde gerçekleşti.
Sektörün en büyük iki bankasından biri olmanın da getirdiği sorumlulukla gelecek nesillerin daha sürdürülebilir bir dünyada yaşamasına katkıda bulunmak ve kapsayıcı büyümeyi teşvik etmek amacıyla ilerleyen dönemde sürdürülebilirlik odaklı kredilerin payını daha da artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Finanstaki dönüşüm hedeflere ulaşımda kaldıraç etkisine sahip”
Sürdürülebilir finans alanındaki bu dönüşümün, uzun vadede toplumun ve reel sektörün değerler bütününü ve iş modellerini şekillendirdiğini belirten Üstünsalih, “Bu konudaki yatırımların ivedilikle hayata geçirilmesinde, bireylerin tutum ve davranışlarında pozitif değişimlere neden olma noktasında da son derece önemli bir görev üstleniyor. Sürdürülebilir finanstaki dönüşüm, ülkelerin sürdürülebilir kalkınma politikasında kendilerine belirledikleri hedeflere daha kolay ulaşma noktasında da bir kaldıraç etkisine sahip” diye konuştu.
VakıfBank için sürdürülebilirliğin, ekonomik, sosyal, çevresel ve yönetişimsel anlamda uzun vadeli stratejik yol haritamıza ve planlamalarımıza rehberlik eden kompleks bir kavram olduğuna dikkat çeken Üstünsalih, “Türkiye’nin ilk karbon nötr bankası ve karbon azaltım hedefini açıklayan ilk kamu kuruluşu olmak gibi geniş bir yelpazede pek çok çalışma gerçekleştirdik.
Sürdürülebilirlik faaliyetlerinin en üst düzeyde takip edilmesi için Sürdürülebilirlik Komitesi oluşturmak, daha etkin ve hızlı koordinasyon sağlayabilmek için de Sürdürülebilirlik Alt Komitesini hayata geçirmek, finanse edilecek projelerinden kaynaklanan çevresel ve sosyal etkilerini tespit etmek ve azaltıcı önlemlerin alınmasını sağlamak amacıyla Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Sistemi’ni devreye almak da bu alanda aldığımız aksiyonlardan” dedi.
“Sürdürülebilir finansman denildiğinde akla ilk gelen banka olmayı hedefliyoruz”
“Amacımız, sürdürülebilir finansman kavramı ile ilk akla gelen banka olmak” diyerek sözlerine devam eden Üstünsalih, “Bu hedef doğrultusunda pek çok taahhütte bulunuyor, bu kapsamdaki hedeflerimizi de açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıyoruz” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi regülasyonların bankacılık sektörüne olan etkilerine de değinen Üstünsalih, “Bu regülasyonların bankaların risk yönetimi süreçlerini de yeniden tanımlamalarına yol açacağını düşünüyorum.
Bankaların ayrıca iklim değişikliği ve çevresel düzenlemelerle ilgili riskleri yönetmek için daha kapsamlı stratejiler geliştirmeleri gerekecek. Gözlemleyebildiğim kadarıyla, regülasyonlar bankaların iç işleyişlerinde de değişikliklere sebep olacaktır. Regülasyonlara tam anlamıyla uyum sağlamak adına bankalar iş yapış metotlarını, süreçlerini ve raporlama sistemlerini de güncelleyecekler. Bu da operasyonel maliyetlerde artışı beraberinde getirecek” değerlendirmesinde bulundu.
“Yerel şirketlerin rekabetçiliği etkilenirse, kredilerin geri dönüş riski artabilir”
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi yerel mevzuatlara yönelik de konuşan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Küresel düzenlemeler, yerel mevzuatların da güncellenmesini gerektirebilir.
Ülkeler, bu düzenlemelere uyum sağlamak için kendi çevresel ve finansal regülasyonlarını uyarlamak zorunda kalabilirler. Hükümetler, şirketlerin karbon emisyonlarını azaltmalarını teşvik eden yeni politikalar ve teşvikler geliştirebilir. SKDM gibi mekanizmalar, ihracat yapan şirketler için ek maliyetler getirebilir. Bu durum, yerel şirketlerin rekabetçiliğini etkileyebilir ve bankaların bu şirketlere verdiği kredilerin geri dönüş riskini artırabilir.
Yerel mevzuatlara sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden politikaların eklenmesi çevresel ve sosyal sorumlulukların yerine getirilmesini destekleyebilir. Bu da bankaların sürdürülebilir projelere daha fazla finansman sağlamasına olanak tanır. Regülasyonlar, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve düşük karbon teknolojilerine yapılan yatırımları teşvik edebilir. Bu bağlamda bankalar hem küresel düzenlemelere uyum sağlamak hem de yerel mevzuatlarla uyumlu stratejiler geliştirmeyi öncelikleri arasına alacaktır. Bu da bankaların, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk alanlarında daha proaktif olmalarını gerektirecektir” dedi.
“70 atölyede 50 binden fazla çocuğa ulaştık”
VakıfBank olarak, kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projelerini kurumun temel değerleri arasında önemli bir yerde konumlandırdıklarına da dikkat çeken Üstünsalih, “Bu kapsamda 2017 yılından beri Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde yürüttüğümüz Bilim ve Sanat Eğitim Merkezleri (BİLSEM) Projesi ile çocuklarımızın yapay zekâ, mekatronik ve akıl oyunları gibi alanlarda eğitim almasına imkân sağlayarak potansiyellerini açığa çıkarmalarına yardımcı oluyoruz. Proje kapsamında 70 atölyede 50 binden fazla çocuğa ulaşmış bulunmaktayız. Ayrıca, yazılım alanında kendini geliştirmek isteyen gençler için bootcamp ve hackathon gibi etkinlikleri düzenleyerek onların yeteneklerini ve becerilerini artırmalarına da destek oluyoruz” bilgisini verdi.
“Türkiye’de kadın voleybolunun kaderini belirliyoruz”
Sporun sosyal uyumu ve birlikteliği teşvik edici, gençlerin özgüvenini ve disiplinini geliştirici, topluluklar arasında bağları güçlendirici ve toplum üzerinde sağaltıcı bir etkiye sahip olduğu düşüncesiyle 38 yıl önce VakıfBank Spor Kulübü’nü hayata geçirdiklerini anımsatan Üstünsalih, “Bankamızın ve bence Türkiye’nin en uzun soluklu ve etki gücü oldukça yüksek kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden biri olan VakıfBank Spor Kulübü ile Türkiye’de kadın voleybolunun kaderini belirliyoruz. Türkiye’nin voleybol bankası olma düsturuyla ulusal ve uluslararası arenada sayısız başarıya imza atarak genç kızlarımıza hayallerine sınır koymamalarını öğütlüyoruz. Bugüne kadar üç binden fazla kız çocuğunun sporla tanışmasına vesile olmak hem de 100’den fazla oyuncuyu spor dünyasına kazandırmakla övünüyoruz” dedi.
VakıfBank’ın sürdürülebilirlik taahhütleri
Tedarikçilerimizi her daim sürdürülebilirlik kavramını tüm iş süreçlerine entegre eden kurumlar arasından seçeceğiz
Konvansiyonel enerji kaynaklarının tüketimine bağlı olarak ortaya çıkan çevresel zararı mümkün olduğunca azaltmak adına yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanına öncelik tanıyacağız
Yeşil Konut Projesi kapsamında konut kredisi kullandırımlarına devam ederek sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve yeşil konut piyasasının gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz
Sendikasyon kredilerimiz dahil sağladığımız çevresel ve sosyal temalı uluslararası fonları yine çevresel ve sosyal temalı kredi ürünleri aracılığıyla müşterilerimizin kullanımına sunarak karbonsuz ekonomiye geçişi hızlandıracağız
Ayrıca 2027 yılına kadar uzun vadeli ticari ve kurumsal portföyümüzün sera gazı emisyon azaltımına yönelik bilimsel temelli taahhüdünü belirlemesi SBTİ tarafından onaylanan hedeflerimiz arasında yer alıyor
Yurt dışından sağlanan fonlamaların içerisinde sürdürülebilir ve yeşil fonlamaların oranını, ürün çeşitliliğini ve miktarını artıracağız
Ekonomi, toplum ve çevre konularında sürdürülebilirlik özelinde değer oluşturma çalışmalarımızı görünür kılmak için Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) Sorumlu Bankacılık Prensiplerini imzalamayı hedefliyoruz
2024 yılı sürdürülebilirlik hedefleri
Elektrik, doğalgaz, su, kâğıt tüketimi ve toplam karbon ve sera gazı emisyonunu her yıl % 2 azaltacağız
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemini Bankamız elektronik veri ekranları aracılığı ile tüm banka sistemine entegre ederek prosedürlere uygun şekilde yürütülmesini,
Plastik tüketiminin azaltılması için tüm lokasyonlarımızda arıtma cihazı kurulumlarına devam edeceğiz.
Sürdürülebilirlik konusunda farkındalığın artırılması ve çevreye duyarlı davranış modellerinin geliştirilmesi amacıyla eğitimlerin çeşit ve sayılarını artıracağız
“Varlık büyüklüğümüz %16 arttı”
Türkiye’nin ikinci büyük bankası olmaya devam ettiklerini belirten Üstünsalih, “Varlık büyüklüğümüz, 2023 yıl sonuna göre yaklaşık yüzde 16 artışla 3,2 trilyon TL seviyesine ulaştı. Nakdi ve gayrinakdi krediler yoluyla Türkiye ekonomisine 2,3 trilyon TL finansman desteği sağladık. Nakdi kredilerimiz, 2023 yıl sonundan haziran ayına kadar yüzde 14 oranında artış gösterdi“ dedi.
Kaynak: https://www.dunya.com/sirketler/vakifbankta-ilk-6-ayda-yesil-fonlama-tutari-57-milyar-tl-haberi-743359