Ben Profesör Doktor Uğur Batı. Karar Bilimi Uzmanı ve After Parti En Genel Başkanıyım.
Daha sorulurken cevaplanamayan soruların köşesine hoş geldiniz.
Konumuz: Mükemmeliyetçilik! Allah’tan ülke olarak mükemmelliyetçi değiliz (hiç değiliz çünkü) yoksa zorlanıyor olabilirdik.
Daha ne zorlanacaktık, dediğinizi duyar gibiyiz!
Devam edelim. Mükemmelliyetçilik iyi midir? Çok mu zorlayıcıdır? Mesela mutsuzluğa mahkûmiyet midir? Kendine karşı acımasız olmayı mı gerektirir? Dipteki narsist ‘ben’le mi ilgilidir?
Maksim Gorki’nin söylediği gibi midir? Yaşam, insanların bastıramadıkları daha iyiye ulaşma arzuları yüzünden hep yeterince kötü mü olacaktır?
Neyse duruma bakalım:
Mükemmeliyetçilik erken yaşta başlayan ve giderek yaygınlaşan bir özellik. Ve çoğumuz mükemmeliyetçiliğin olumlu bir şey olduğunu düşünürüz. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar bu özelliğin içerdiği tehlikelere ve sağlık sorunlarına dikkat çekiyor. Bugün geniş katılımlı araştırmalarda her beş çocuk ve gençten ikisinin mükemmeliyetçi olduğunu görüyoruz ve bu bir salgın. Hatta belki de bir kamu sağlığı sorunu haline gelmeye başlıyor. Bu durum yeni kuşakların daha başarılı olduğu değil, daha üzgün, daha hasta ve potansiyelini tümüyle kullanamadıkları anlamına geliyor.
Mükemmeliyetçilik insanı geri tutan bir özelliktir. Hata yapmak ve bunlardan öğrenmek yetişkin insan olmanın bir parçasıdır, insanı kariyerinde ve genel olarak ilişkilerinde daha başarılı kılar. Mükemmeliyetçi insanlar, ne pahasına olursa olsun hata yapmaktan kaçınmakla hedeflerine ulaşmayı zorlaştırır. İnsanı geri tutmanın yanı sıra depresyon, endişe, saplantı, beslenme bozuklukları, kronik yorgunluk, uykusuzluk, kronik baş ağrısı, hazımsızlık gibi bir dizi önemli soruna da yol açabilir.
Yüksek standartlara sahip olma, motivasyon ve disiplin gibi özelliklerden dolayı ‘sağlıklı’ olabilecek eğilim, insanın kendisini hiçbir zaman yeterince iyi görmediği ve bu yüzden hedeflerinden geri tutan bir hal kazandığında sağlıksızdır. Sağlıksızlaşan mükemmeliyetçilikte kişinin hata yaptığı için kendisine vurduğu, ailenin beklentisini karşılayamama kaygısı yaşadığı görülür ve depresyona yol açabilirken, ‘sağlıklı’ özelliklerin bu tür olumsuz etkileri olmadığı gibi, koruyucu bile olabileceği belirtiliyor.
Bir örnek vereyim: Çok çalışıp da kötü not alan bir öğrenci “Hayal kırıklığına uğradım ama sorun değil; hâlâ genel olarak iyi bir insanım.” diyorsa bu sağlıklıdır ama “Hep başarısız oluyorum, yeterince iyi değilim.” şeklinde bir değerlendirme mükemmeliyetçiliktir.
Mükemmeliyetçilik yüksek standart sahibi olmak değil, gerçekçi olmayan standartlar koymaktır. Bir davranış değil, insanın kendisi hakkındaki düşünme şeklidir. Çok çalışmak veya yüksek hedefler belirlemek değil, sürekli eleştiren bir iç sese sahip olmaktır.
Bazen özenli olmakla mükemmelliyetçiliğin karıştırıldığını görüyoruz. İlkinin sağlıklı, ikincisinin ise sağlıksız olabileceğini söyleyebiliriz. Özenli insanlar bir sorun çıktığında onu aşmanın yolunu bulurken, mükemmeliyetçiler yoldaki her tümseği hisseder ve hemen strese girer. Başarısızlık karşısında mükemmeliyetçiler duygusal olarak daha aşırı tepki verir; daha fazla suçluluk, utanç ve öfke duyar. Daha kolay pes eder. Bu durum onları edinmek istedikleri başarıdan da alıkoyar. Çocuklarda bile performans kaygısı ile mükemmeliyetçilik arasında bağlantı vardır.
Mükemmeliyetçiler için performans ile benlik algısı iç içe geçmiştir. Başarılı olamadıklarında sadece yaptıkları konusunda hayal kırıklığı değil, kendi kimliklerine dair de utanç hissederler. Sonra da mükemmeliyetçilik bu utancı hissetmemek için bir savunma taktiği haline gelir. Eğer mükemmelseniz başarısız olmaz, başarısız olmazsanız utanç da hissetmezsiniz. İmkansızlığı yok etme çabası olan bu nafile durum, yalnızlığın olduğu kadar, kundakçılığın da müsebbibidir. O mükemmeliyetçilikle yakılmış yıkılmıştır nice insan, nice dünya harikası eser olmuştur da haberimiz olmamıştır. El saded, korkaklığın en sevdiği maskedir mükemmeliyet ve genellikle şeffaftır.
Neyse… Bitiriyorum. Bitiyorum! Başlarken demiştim: Ben Profesör Doktor Uğur Batı. Karar Bilimi Uzmanı ve 3 boyutlu düşünce ahtapotuyum. Ve hepinize şöyle sesleniyorum: Biz size düşünmeyin demiyoruz, hobi olarak yine düşünün. Ve büyük düşünün ki seneye de düşünürsünüz!
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Kaynak: https://onedio.com/haber/mukemmeliyetcilik-kotu-mudur-1234248