Yaz yaklaştı, tatil planları yapılmaya başlandı. Yunanistan’da tatil yapmaya çalışanlar için Türkiye’de tatil karşılaştırması biraz can sıkıcı olabilir. Hazır mısınız?
Okullar kapanıyor, yaz tatili başlıyor, hesaplar kitaplar yeniden yapılmaya başlanıyor. Ama galiba bu hesap kitap meselesi her sene, bir öncekine göre daha da zor olmaya başladı. Sebebi, sonucu belli: ekonomi. Bize pahalı olan, turiste ucuz. Peki n’apalım o zaman? Kültürü bize benzeyen ve fiyatları daha uygun olan Yunanistan’da mı tatil yapalım? E kolaysa yapalım, buyurun bi gözden geçirelim bu işi…
Ege’den bir yerden denize doğru baktığınızda birisi size “Bak şu karşısı Yunanistan” demiştir mutlaka. Hah işte, o burnumuzun dibindeki yere gitmek için her şeyden önce vize almamız lazım. Türk vatandaşının Schengen veren ülkelerden sağlı sollu tokat yediği günümüzde becerip de vize alabilen insan çok şanslı. Tabii bu vize olayının maliyeti toplamda yaklaşık 5 bin TL’yi buluyor. Bu kısmı aştığınızı farz edelim, aşamadıysanız aşağı geçelim 👇
Schengen alamadınız mı? O zaman siz de Yunanistan’a gitmek için mecburen kapı vizesi şansınızı kullanacaksınız. Şans dediğime bakmayın, gümrük kapısına gidip “merhaba ben geldim, buyurun pasaportum” demekle olmuyor. Neredeyse Schengen evraklarına yakın evrakı 1 hafta önceden toplamanız lazım. Topladığınız evrakları acentaya vereceksiniz falan filan… Yani bunun da bir bekleme süresi var. Vizeyi aldığınızı farz ediyorum. Aldınız mı? Hah o zaman Schengenliler gümrükten seri bir şekilde geçerken, kapıda vizecilerin saatlerce kuyrukta beklediği bir dünyaya da giriş yapmış bulunuyorsunuz. Bu kısmı da atlattıysanız bir sonrakine geçiyorum 👇
1 Euro an itibariyle 35,38 TL. Bu yazıyı birkaç gün sonra okursanız 40 TL’den hesaplayın, birkaç ay sonra bu yazıda buluşursak artık o kadarını ben de öngöremem. Neyse… Yunanistan, sizin kalacağınız her gün için ortalama 50 Euro cebinizde olması gerektiğini düşünür. Yani 1750 TL. Datça’da şu an bir şezlongun kişi başı harcama limitinin 1000 TL olduğu düşünülürse adamlar yine insaflı. Gerçi 1750’den çok daha fazlası harcanır adalarda ama neyse. Burayı da geçtik mi? Hadi buyurun…
Türkiye’ye yakın adalara mecburen feribotla gideceksiniz. Bu adaların feribot ücreti 30 Euro’dan başlar, adasına göre 70 Euro’ya kadar çıkar. Vize alabildiyseniz zaten feribot parası da size komaz, bastınız gittiniz Yunan’a diye varsayıyor ve artık tatilin detaylarına geçiyorum.
Bakın burası Yunanistan’ın Samos (Sisam) adasındaki bir pansiyonun görüntüsü. Yeri tam olarak merkezde, manzarası denizin kenarı değil neredeyse üstünde. Temmuz ayında iki kişi için bu odanın fiyatı ne kadar biliyor musunuz? 2000 küsür TL. Şimdi çok rica edeceğim Bodrum, Çeşme, Datça, Asos gibi yerlerde aynı tarihler ve aynı standartta yerler için internetten fiyatlara bakın. Baktıysanız yeme-içmeye geçelim👇
Ufak tefek farklılıklar olsa da bizim Türk kahvesi, orada Grek coffee olarak satılıyor. Bu ürünün isim hakkı için orada savaş verenler gördüm, bunu tamamen herkesin kendi takdirine bırakıyorum. İki tarafın da zevkle höpürdettiği bu kahve Kos’ta 2 Euro, yani 70 TL.
Gyros denilen döneri duymuşsunuzdur. Bizim döneri tırnak pideye koyduklarını ve içine kuru cacık sürüp etle doldurduklarını düşünün. Yunanistan’ın en çok tüketilen sokak yiyeceği, ki giderseniz siz de bundan yiyeceksiniz bir gün. Bu ürün orada 4 Euro, yani 140 TL. Can sıkıcı olmaya başladı değil mi?
O zaman deniz ürünleriyle devam edelim: Şu görmüş olduğunu kalamar tava duble ya da 2-3 kişilik diye ekstra ısmarlanmamış, standart bir tabak. Kendisi 10 Euro yani 350 TL. Bu sene başında Selimiye, Marmaris ve Datça’da 650’den aşağı kalamar tava görmedim. “Ben 500’e gördüm, yalan söyleme” diyenler, içindeki halkaları bir sayıp bana da söylesin. Böyle durumlarda yanılmayı severim.
Bir gün de oturdunuz deniz kenarında mesela Sakız Adası’nda karides, kalamar, balık, ahtapot, salata, uzodan oluşan 5 kişilik yemek yediniz diyelim. Masanın fiyatına hazır mısınız? O zaman söylüyorum: Toplam 95 Euro yani 3350 TL
Tamam Bodrum’da yenilen fahiş fiyatlı lahmacun, halkın denize girdiği yerde satılan lahmacun değil onu biliyoruz. Ama dört tarafı denizlerle çevrili ülkemizde bu kadar kazıklanmak da insanın boğazının ortasında yumru gibi kalıyor. Coğrafyası aynı, yemek kültürü aynı yerde daha uygun ve insani bir şekilde tatil yapmak varken biz enayi miyiz diye insan kendine soruyor. Ha tabii bunların hepsi sizin iyi bir insan olduğunuza inanıp vize verdiklerinde olacak işler, o da ayrı… Şu düştüğümüz hallere bak!
Kaynak: https://onedio.com/haber/biz-enayi-miyiz-yunan-adalarinda-harcanan-parayla-turkiye-de-yapilan-tatilin-can-sikan-karsilastirmasi-1226894