Fatma KAYTEZ
Türkiye’nin asırlık markaları arasında yer alan Koska-Merter Helva’nın Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar, geçmişte bulunduğu semtten ismini alan markanın bugün bulunduğu sektöre yön verdiğini kaydetti. Dindar, “Markamızın 117 yıllık geçmişine baktığımızda küçük bir helvacı dükkânı iken; bugün tüm Türkiye’de ve 75 ülkede ürünlerimizi tüketici ile buluşturuyoruz” dedi. 400’ün üzerinde ürün çeşidine sahip olduklarını vurgulayan Dindar, ürettikleri ürünlerin yaklaşık yüzde 25’ini de yurtdışına sattıklarını belirtti.
Şu anda ihracatta 75 olan ülke sayısını kısa vadede 100’e ulaştırmayı hedeflediklerini açıklayan Dindar, Esenyurt Kıraç’taki yeni üretim tesisine taşınma aşamasında olduklarını yıl sonunda tamamen yeni yerlerinde faaliyet göstermeye başlayacaklarını kaydetti. Bu yeni yatırımlarıyla birlikte kapasitelerini de yüzde 50 artırmayı hedeflediklerini ifade eden Dindar, “Bu kapasiteyi de daha önce hizmet veremediğimiz yurtiçi ve yurtdışındaki birçok pazarda değerlendirmek arzusundayız” dedi. Markanın dördüncü kuşak yöneticisi Koska-Merter Helva Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar ile markanın kuruluşunu, yatırımlarını ve hedeflerini konuştuk.
Öncelikle sizden markanızın kuruluş hikayesini dinlemek isteriz. Markanın, dünden bugüne gelişimini kısaca kilometre taşlarıyla özetler misiniz?
Koska’nın geçmişi 1900’lü yılların başında Denizli’de Hacı Emin Bey’in faaliyet gösterdiği helvacı dükkanına kadar uzanıyor. Baba mesleğini sürdüren Halil İbrahim Adil Dindar 1930 yılında oğulları ile birlikte İstanbul’a gelerek Koska semtinde bir dükkân açar.
Üretilen helvalar, lokumlar ve tatlılar o kadar beğenilir ki insanlar arasında Koska helvacısı olarak anılmaya başlar. Sonrasında aile Koska ismini tescil ettirerek ürünlerinin markası olarak kullanmaya başlar. 117 yaşında olan Koska firmasında, yaklaşık 40 sene evvel 3. kuşakta kardeşlerin bakış açısı farklılığından dolayı firma ayrılığı yaşanmıştır. Son olarak 2010 yılında tüketicilerimizin iki firmayı ayırt edebilmeleri amaçlı Merter Helva olarak Koska logomuzun ‘O’ harfinin içine nazar boncuğu yerleştirme kararı aldık. Bu tarihten itibaren tüm ambalajlarımızda nazar boncuğu bulunan logoyu kullanmaya başladık.
“Beşinci kuşak aramıza katılmaya başladı”
Peki, şu anda markanın yönetiminde kaçıncı kuşak yöneticiler var?
Marka yönetiminde bugün üçüncü ve dördüncü kuşaklar beraber aktif görev alırken, artık beşinci kuşak aile bireyleri de yavaş yavaş aramıza katılmaya başladı. Uzun yılların vermiş olduğu bilgi ve tecrübenin, yeni jenerasyonunun farklı bakış açısı ve enerjisiyle harmanlanması markamız için doğru stratejileri belirlememizde çok faydalı oluyor.
Sizin sektöre girişiniz nasıl oldu?
Şişli Terakki Lisesinin ardından; yüksek öğrenimimi Amerika’nın Boston şehrinde tamamladım. 1992 senesinde yurda dönerek, şirketimizin değişik departmanlarında görev aldım. O tarihlerden beri şirketimizin ihracat departmanıyla yoğun olarak ilgilenmekteyim. Bununla beraber grubumuza bağlı olan 5 şirketin yönetim kurulu üyeliğini yürütmekteyim.
Üretiminizi nerede yapıyorsunuz?
İstanbul Avcılar ve Esenyurt Kıraç’ta iki, Kütahya Simav’da bir olmak üzere son teknoloji ile donatılmış üç üretim tesisimiz bulunuyor. Bu üç tesiste yıllık yaklaşık 20.000 ton üretim gerçekleştiriyoruz.
Ürün yelpazenizden bahseder misiniz? Yıllardır değişmeyen lezzetin sırrı nedir?
Helva, tahin, pekmez, lokum gibi geleneksel ürünlerimizin yanı sıra diyabetik, organik, şeker ilavesiz gibi uzun Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdiğimiz ürün gruplarımızla birlikte 400’ün üzerinde ürün çeşidimiz bulunuyor. Ürünlerimizin her damak tadına uygun zengin çeşitliliği ve hiç değişmeyen kalitesi tüketiciler tarafından tercih edilme nedenlerimizden biri. Ürünlerimizin bu kadar beğenilmesinin sırrı kaliteli hammadde ve üretimdeki yüzyıllık ustalık. Koska denilince tüketicinin aklına her zaman kaliteli ve lezzetli ürünler gelmektedir. Bu nedenle Koska kurulduğu ilk günden beri pazarda lider konumunu sürdürüyor.
“Koştat çok beğenildi”
İnovatif diye nitelendirdiğiniz ürünleriniz var mı?
Markamızın 117 yıllık geçmişine baktığımızda küçük bir helvacı dükkânı iken; bugün tüm Türkiye’de ve 75 ülkede ürünlerimizi tüketici ile buluşturuyoruz. Geçmişte bulunduğu semt ten ismini alan markamız Koska; bugün bulunduğu sektöre yön veriyor. Bu da 117 yıllık bir marka olarak bize büyük sorumluluk yüklüyor.
Günümüzde sıklıkla değişen alışveriş alışkanlıkları ile beraber tüketici artık aldığı ürünün nerede ve hangi şartlar altında üretildiğini bilmek istiyor. Bu nedenle güvenilir bir marka olmak büyük önem taşıyor. Tükettikleri ürünün lezzeti kadar fonksiyonel olmasına ve kolay ulaşılabilir olmasını talep ediyor. Bu taleplere cevap vermek için günümüzün teknolojisinden ve getirdiği tüm avantajlardan yararlanmaya çalışıyoruz.
Ürün gruplarımızdan bahsedecek olursak; diyabetik ürünlerimiz diyabetli ve şeker hassasiyeti olan bireyler için çok iyi bir alternatif. İTÜ ve Türk Diyabet Cemiyeti ile ortaklaşa çalışmalarla geliştirdiğimiz diyabetik ürünlerimizden bir öğünde 40 g tüketildiğinde insülin direncinde herhangi bir değişlik olmadığı görüldü. Ürün gruplarımız arasında glutensiz ürünler geniş bir yere sahip. Elma suyu konsantresi ile tatlandırdığımız şeker ilavesiz reçellerimiz, hiçbir katkı, koruyucu, ilave yağ ve şeker içermeyen fındık ve yer fıstığı tahin pekmez karışımlarımız oldukça ilgi görüyor.
Son zamanlarda çıkarttığımız, gluten, ilave şeker ve koruyucu içermeyen Koştat adlı sağlıklı ve yeni nesil bir atıştırmalığımız oldukça beğenildi. Son olarak katkı, koruyucu, ilave şeker ve trans yağ içermeyen tahinli, fındıklı, çikolata karışımı Çikos adlı ürünümüzü piyasa sunduk. Özellikle gençlerin ve çocukların sağlıklı beslenmeleri konusunda hassasiyetimiz yüksek ve bu ürünün de çok iyi bir alternatif olacağını düşünüyoruz.
Ürünleriniz arasında en fazla tercih edilenler hangileri?
Sektörde bilinirliği en yüksek olan helva markası olmamız nedeniyle tabi ki helva en çok tercih edilen ürünlerimiz arasında. Ancak her bir tüketicinin ihtiyacına cevap veren bir ürün yelpazemiz olması nedeniyle her bir ürünümüz ilgi görüyor.
Satışların artış gösterdiği dönemler var mı?
Özellikle özel gün ve bayramlarda lokum satışlarımızda ciddi bir artış yaşanıyor. Yaz döneminde ise dondurma külahlarımız, kornetlerimiz ve özellikle arasına dondurma konularak tüketilen Tost Kağıt Helvamız oldukça rağbet görüyor.
75 ülkeye ihracat yapıyor, hedef 100 ülkeye ulaşmak
Biraz da yurtdışı çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
Ürettiğimiz ürünlerin yaklaşık yüzde25i kadarını yurtdışındaki pazarlarda satıyoruz. Şu anda 75 ülkeye ihracatımız var ve kısa zamanda hedefimiz 100 ülkeye ulaşmak. Koska’nın büyüme stratejisinde önemli hedeflerden biri de yurtdışı pazarları. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yapılan ihracat rakamlarımızda artış var. Avrupa’nın ve Amerikan’ının çeşitli bölgelerindeki birçok süpermarket zincirlerinde tadım panelleri yaparak ürünlerimizi pazarlıyoruz. Bu ürünlere olan İlgi oldukça yoğun ve birçok ürünümüzü, bulunduğumuz ülkenin mutfağına sokmayı başardık. İngiltere ve Fransa’da da özellikle lokum pazarında önemli yok kat ettik. Hedef ülke belirlerken yer almadığımız pazarlara girmeye çalışıyor ve o pazarlarına yönelik ürünler geliştirmeye çalışıyoruz.
Şirketler, son dönemde iyice yükselen çevre hassasiyeti dolayısıyla sürdürülebilirlik konusuna daha da bir önem vermeye başladı. Siz bu konuda neler yapıyorsunuz?
Gelecekte markaların sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk konularında daha fazla liderlik rolü üstleneceğine inanıyoruz. İklim ve doğa değişikliğine karşı işletmelerin çevresel etkilerini azaltmak, sürdürülebilir uygulamaları üretim süreçlerine dahil etmek, temiz enerji ve enerji tasarrufu sağlayan teknolojileri kullanmak gibi konuların önceliği olması gerekiyor. Markaların uzun ömürlü olması için doğa ve iklim değişimlerine karşı alınan tedbirlerde resmî kurumlarla, sivil toplum ve akademik kuruluşlarıyla ve en önemlisi tüketicilerle aktif bilgi paylaşımı ve işbirliği yapmak toplumsal etki sağlayacaktır. Bunları göz önünde bulundurarak üretim süreçlerimizde bunları bulundurarak sistemimize entegre ediyoruz.
Bu yılki kısa ve orta vadeli yatırımlarınızdan hedeflerinizden söz eder misiniz?
Bu yıl yeni üretim tesisimize taşınma aşamasındayız. İki senedir planlarını yaptığımız, yeni teknolojilerin kullanıldığı üretim hatlarımızı kurmaya başladık. Bu yılsonunda tamamen yeni yerimizde faaliyet göstermeye başlayacağız. Bu yeni yatırımımızla kapasitemizi % 50 arttırmayı planlıyoruz. Bu kapasiteyi de daha önce hizmet veremediğimiz yurtiçi ve yurtdışındaki birçok pazarda değerlendirmek arzusundayız.
Seyahati seviyorum, farklı yerleri keşfetmeyi istiyorum
Hobilerini ve hayallerini sorduğumuz Emin Dindar, hobilerinin başında seyahat etmenin geldiğini söyledi. Dindar, “Benim de hayalimde birçok farklı yer var keşfetmek istediğim. Farklı kültürlere olan ilgimle, dünyanın çeşitli köşelerini görmek ve keşfetmek istiyorum. Seyahat ederek sadece yeni yerler görmek değil, aynı zamanda farklı insanlarla tanışma, yeni lezzetler keşfetme ve dünyanın çeşitliliğini daha yakından tanıma fırsatım oluyor. Bu yüzden yoğun iş tempomun içinde bulduğum her fırsatta arkadaşlarım ve ailemle farklı yerlere gitmeye çalışıyorum” dedi.
“Tahin helvası her bölgede sevilerek tüketiliyor”
Türkiye’deki helva tüketimine değinen Emin Dindar, tahin helvasının geleneksel bir Türk tatlısı olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: “Tahin helvası kültürümüze ait bir tatlı olduğundan her bölgede severek tüketiliyor. Örneğin; Güneydoğu mutfağında tahin önemli bir yere sahiptir ve tahinle yapılan her şey çok sevilir. Ege’nin sahil şehirlerinde ve turistik bölgelerinde, tatlı ve atıştırmalık olarak sıkça tüketilir.
İç Anadolu bölgesine baktığımızda sert geçen kış mevsimlerinde özellikle tahin helvasının enerji vermesi ve soğuktan koruması özelliği ile sıkça tüketilir. Aslında ülkemizde tahin helvası bölgenin kültürü ile entegre olarak o kültürün bir parçası haline gelmiştir. Tahin helvasını lezzetini kullanılan tahinin miktarı ve kalitesi belirler. Biz helvalarımızda % 57 oranında kendi tesislerimizde % 100 susamdan, hiçbir katkı, koruyucu ve ilave yağ eklemeden ürettiğimiz tahinleri kullanıyoruz. Bu da tahinlerimizin lezzet ve kalitesini belirleyen en önemli unsurlar.”
“Dürüst ol, işin en iyisini yap, bu söz kılavuzum oldu”
Emin Dindar, “Büyüklerinizden öğrendiğiniz ve kulağınıza küpe olan, iş ve özel yaşamınıza yön veren bir söz öğüt var mı?” sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Birçok değerli öğüt var tabi ama benim için oldukça anlamlı olan: “Her zaman dürüst ol ve yaptığınız işin en iyisini yap” Bu söz, hem iş hem de özel yaşamımda benim için önemli bir kılavuz oldu. Dürüstlük, ilişkilerin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlar ve karşılıklı güveni pekiştirir. Bu nedenle, her zaman doğru ve dürüst olmak hem kişisel gelişim hem de başarılı bir yaşam için çok önemlidir.”
Kaynak: https://www.dunya.com/sirketler/ihracat-yaptigi-ulke-sayisini-100e-cikaracak-haberi-726250