Kacır, burada gerçekleştirdiği sunumunda, son dönemde adına “Milli Teknoloji Hamlesi” dedikleri yeni bir sanayi politikasını icra ettiklerini söyledi.
Savunma sanayisinin, Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesinin lokomotif sektörü haline geldiğinin altını çizen Kacır, özellikle 2000’li yıllarından başında alınan kararlarla Türkiye’nin bu alanda neye ihtiyacı varsa onu yerli ve milli olarak geliştirebilmek, üretebilmek ve kendi güvenlik güçlerinin kullanımına sunabilmek için çok sayıda proje başlatıldığını ifade etti.
Bakan Kacır, bugün gelinen nokta itibarıyla savunma sanayisinde elde edilen kazanımın, Türkiye’nin, Cumhuriyet’in ikinci asrına adım atarken bu yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapabilmek adına sahip olduğu en büyük kuvvetlerden biri haline geldiği değerlendirmesini yaptı.
Milli Teknoloji Hamlesiyle savunma sanayisinde neyi nasıl başardılarsa, sanayinin ve teknolojinin tüm alanlarında benzer başarı hikayeleri ortaya çıkarmak istediklerinin altını çizen Kacır, “Son 20 yılda kurduğumuz AR-GE ve yenilik altyapısı, inovasyon ekosistemi bize bu iddiayı kazandırdı. Biz son 22 yılda TEKNOPARK’larımızın sayısını 2’den 102’ye çıkardık. Yine 7 milyar doları aşan yüksek teknoloji ihracatından, 272 bini aşan AR-GE insan kaynağından söz ediyoruz. Bugün milli gelirimizin yüzde 1,32’sini AR-GE harcamalarına ayırıyoruz.” diye konuştu.
Mehmet Fatih Kacır, son yıllarda milli gelirde sanayi katma değerinin payının bir basamak yükseldiğini vurgulayarak, son 15 yıla bakıldığında yaklaşık yüzde 18’lerde olan sanayi katma değer payının, son 5 yılda yüzde 22,5-23 seviyesine yükseldiğini belirtti.
Özellikle son yıllarda Türk sanayisinin yeni bir ivme yakaladığına şahitlik ettiklerine dikkati çeken Kacır, Türkiye’de sanayinin tüm alanlarında bir büyüme görüldüğünü ifade etti.
Kacır, halihazırda 256 milyar dolar düzeyine gelen toplam ihracatın yaklaşık 241 milyar dolarını imalat sanayi ürünlerinin oluşturduğunun altını çizerek, “Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı pay imalat sanayi ve üretimimiz sayesinde yükseliyor. Dünya ticaretinden aldığımız payı yüzde 1 düzeyine çıkardık. Sadece son 22 yılda dünya ticaretinde, bir Türkiye’nin üzerine bir Türkiye daha ilave ettik.” diye konuştu.
“Türkiye pek çok alanda Avrupa’nın üretim üssü”
Türkiye’nin bazı alanlarda bölgesinin, bazı alanlarda ise dünyanın öncü ülkesi konumunda olduğunu bildiren Kacır, şöyle devam etti:
“Bugün güneş paneli üretiminde Türkiye Avrupa birincisi. Demir-çelik üretiminde, çimento üretiminde Avrupa’nın lideri. Beyaz eşya üretiminde Avrupa birincisi, Çin’den sonra dünya ikincisi. Pek çok alanda Türkiye’nin Avrupa’nın üretim üssü haline geldiği bir süreci yaşıyoruz.
İnsansız hava aracı üretiminde Türkiye dünya lideri haline geldi. Havacılıkta neredeyse esamesi okunmayan bir ülke durumunda kalmışken, 21. yüzyılda Türk havacılığı muazzam bir gelişme kaydetti ve dünyada harp paradigmasını Türkiye’nin havacılık platformları değiştirir hale geldi. Bizim bütün perspektifimiz Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında büyütmeye devam etmek. Bunun için katma değerli üretimi, nitelikli istihdamı çok önemsiyoruz.”
Kacır, dünyada bu kadar kısa zaman içerisinde bu kadar farklı havacılık platformunu gökyüzüyle buluşturabilen başka bir ülkenin olmadığını dile getirerek, “Havacılıkta elde ettiğimiz bu kabiliyet seti ve kurduğumuz bu ekosistem, tüm havacılık platformlarında Türkiye’yi dünya sahnesine çıkarmış oldu. İnşallah bu başarı hikayesi yükselerek devam edecek. Türkiye bu başarı hikayesini hem havacılıkta sürdürecek hem de teknolojinin ve sanayinin tüm alanlarında paradigma değişimlerine odaklanarak benzer neticeleri elde edecek. Türkiye kendi insansız hava araçlarını kendi deniz platformlarına indiren ve kaldıran ilk ülke olacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yüksek düzeyde ithal ettiği binlerce ürün arasından 919 ürünü ilan ettiklerini, Türk sanayisine ve uluslararası yatırımcılara bu alanlarda gerçekleşecek AR-GE çalışmalarının yatırımlarının güçlü şekilde destekleneceğini duyurduklarını ifade eden Kacır, “800’den fazla projeyi değerlendirdik. 180’den fazlasına destek kararı verdik. Böylelikle adım adım Türkiye’nin dış ticaret açığının da yapısal olarak kapanmasını hedefliyoruz.” dedi.
Bakan Kacır, yeşil dönüşümün de dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin öncelikli gündemlerinden biri olduğunun altını çizerek, iklim değişikliğiyle mücadelenin insanlığın ortak mücadelesi olduğunu belirtti.
Sanayinin dönüşümünü hızlandıracak, yeşil üretim altyapılarını geliştirecek adımlar atacaklarını bildiren Kacır, Türkiye’nin hem küresel düzeyde iklim değişikliğine katkı vermesini hem de iklim değişikliğiyle mücadele odağında uluslararası ticarette sınırda karbon düzenlemesi gibi mekanizmalara hazır hale gelmesini sağlayacaklarının bilgisini verdi.
“Uzay teknolojilerindeki kabiliyetlerimizi yükseltmek istiyoruz”
Kacır, uzay çalışmalarını önemsediklerini vurgulayarak, sözlerini, şöyle tamamladı:
“Biliyoruz ki uzay, tıpkı savunma sanayisi gibi Türkiye için çok stratejik bir alan. Hem savunma sanayisindeki kazanımlarımızı tahkim etmek için uzay teknolojilerinde mesafe kat etmeliyiz hem de küresel uzay ekonomisinden daha güçlü şekilde istifade edebilmeliyiz. Uzay alanındaki çalışmaların büyüdüğünü görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda yeni projelerde uzay teknolojilerindeki kabiliyetlerimizi yükseltmek istiyoruz.”
Kaynak: https://www.dunya.com/ekonomi/kacir-nitelikli-istihdami-cok-onemsiyoruz-haberi-726073