Hamide HANGÜL
Yerli üründe sadakat, yerli ürün tüketimi ile ticaretin millileştirilmesi iş dünyası temsilcileri tarafından tartışıldı. Europa Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkanı Önder Güzel’in ev sahipliği ile DÜNYA Gazetesi’nin medya ana sponsorluğunda gerçekleşen toplantı, Dünya Gazetesi CEO’su Burcu Kösem’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Sanayiden markalaşmaya, iş gücünden üretime kadar birçok konunun ele alındığı toplantıda iş dünyası temsilcileri, “Türkiye’yi yurt dışında tanıtacak kuvvetli markalarımız olmalı” vurgusu yaptı.
Dünyayı dolaşan ihracatçıların karşılaştığı vize sorununa da dikkat çekilen toplantıda iş dünyası temsilcileri, üretimde ithalatı azaltan, yerli payını artıran üretim modeli için çareler aranması, elini taşın altına koyan firmaların desteklenmesi çağrısı yaptı. İş dünyası, nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi için refahın halka da yayılmasının önemine vurgu yaptı. İş insanlarının önerileri şöyle:
Mistaçoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın MİSTAÇOĞLU: Teknoloji olmazsa olmaz
Türkiye’nin kilogram başı ihracatı 1.4 dolar. Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda dünya ticaretindeki payını artırmasında ve rekabette öne çıkmasında teknoloji sektörü olmazsa olmaz. Teknoloji sektöründe marka olmak isteyen şirketlerin rakibi yüzde 99 global markalar oluyor.
Bu global markaların en büyük müşterileri kamu. Kamunun satın alma gücü yüksek. Türkiye’de global ölçekte bir teknoloji markası üretilsin isteniyorsa kamunun da bu konuda destekleyici olması şart. Hatta her ölçek ve boyutta teknoloji şirketlerinin teşvikten faydalanması lazım. Elini taşın altın koyan yatırımcılar pozitif ayrımcılıkla desteklenmeli. Bugün dünyanın en büyük telefon ve bilgisayar firması olan teknoloji devinin kendisine ait fabrikasının olmadığını biliyoruz.
Ancak dünyanın mühendislik firması. İçeriğindeki parçaları toplasan belki de 200 dolar yoktur ancak, bin doların altında telefonu yok. Yani önemli olan marka olabiliyor musunuz? Müşteri sizi diğerlerinden ayrıştırabiliyor mu? Sizin ürettikleriniz dünyanın her yerinde karşılık bulabiliyor mu? Dolayısıyla Türk markası olarak globale hitap etmek önemli. Son olarak şunu söyleyeyim: Teknoloji yatırımlarında ölçek ekonomisiyle birlikte yerlilik oranı artacaktır.
Haydar Çolakoğlu, Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili -TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU: Ticaretin millileştirilmesi önemli
Ticaretin millileştirilmesi çok önemli. Bugün Japonya’ya gidiyorsunuz, “Burada ürün satabilir miyim” diyorsunuz, evet diyorlar, ancak Japon vatandaşı, yabancı mal satın almıyor. Fiyatı daha ucuz olsa bile almıyor. Kültürel olarak ithalat yapma diyorlar. 7-8 asırdır bu söylemle hareket ediyorlar. Japonya dünyanın en milliyetçi toplumu ödülünü kazanmış bir ülke. Bu tamamen kültürel bir olay. Biz Türkiye olarak çok cömert davrandık, vergileri düşürdük, ancak bir bakıyoruz bazı ülkeler bize vergi uyguluyor, bizden mal almıyor ve tersine bize mal satıyor.
İthalat vergilerimiz çok düşük. Kendi piyasasını koruyup ihracatını sübvanse ederek bize damping yapan ülkeler bulunmaktadır. Ülke ismi vermek istemiyorum. İthalata bakışımız kültürel olarak değişmediği takdirde kendi markalarımız ve ürünlerimiz kendi ülkemizde tercih edilmemeye devam eder. Diğer taraftan genel olarak globale baktığımızda Güney Amerika’nın bize sıcak baktığını görüyoruz. Türk mali isteyen ve tercih eden pazarlar mevcuttur, bu pazarlara odaklanmak gerek.
Çelik İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi / Pasid Başkanı / Nikel Paslanmaz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdulvahap Arslan KÜÇÜKEMRE: Nitelikli işgücü için refah halka yansımalı
Sanayi sektörü önemli, ancak ‘yeni sanayi olacağım’ derse, imkanı sıfıra yakın. Sanayimiz ithalata dayalı, yeterli hammadde de yok elimizde. Bunlar genel problemler. Vize sorunu ise çok büyük problem. Biz, çanta elinde dünyayı dolaşan insanlarız, ancak bütün ihracatçılara verecek kadar yeşil pasaportumuz yok.
Yine göç önemli bir sorun. Bize nitelikli yabancı lazım. Yurt dışından nitelikli yabancı almalı ve onları sisteme entegre etmeliyiz. Bizim nitelikli iş gücü sorunumuz var. Ülkemiz ilk 10 ekonomi içinde. Çoğu sektörde ilk 7’de, tekstilde ilk 10’lardayız, ancak bu tür gelişmeler refaha, halka yansımıyor. İnsanların da belli bir refaha ulaşması lazım ki onlar da nitelikli insan yetiştirsin.
Orta sınıf dediğimiz aileler, çocuğunu özel okula gönderince birikim yapamıyor. Gelecekte nitelikli insanlar istiyorsak refahın halka da yayılması lazım. Alınan bazı kararlarda sanayinin gözetilmediğine şahit oluyoruz. Doğal gaz, demir-çelik zammında ihracatçı pazar kaybetti. Yine ilave olarak bu faizlerle borçlanmak ve iş yapmak imkansız, yüzde 50-60’larla para alıp kim ne üretebilir ki? Devlet politikasını destekliyoruz, çünkü enflasyon düşmeli, Türk imajı dünyada daha iyiye gitmeli.
Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kübra ORAKÇIOĞLU: Gümrük vergileri çok yüksek
“Made in Türkiye” algısını artırmak için birçok proje yapıyoruz. Markalaşmak için hem yatırım, hem zaman gerekiyor. Farklı katmanlar burada devreye giriyor. Kendi markamız açısından İtalya’da satışlarımız çok iyi. Markalı ihracat yapıyoruz. Ülkemizi temsil ettiğimizi düşünecek olursak çok daha hızlı büyümemiz ve globale daha hızlı açılmamız şart. Bugün baktığınızda, firmalarımız genellikle kendi çabalarıyla büyümüş.
Kamu tarafında, bizler sorunlarımızı doğru anlatırsak onlar da çözüme ulaştırmaya çalışıyorlar. Ben en büyük sorunun gümrük vergileri olduğunu düşünüyorum. Gümrük vergi oranları çok yüksek, bunlar büyük sıkıntı yaratıyor ihracat yapacak firmalar için. Fas’a bile ihracat yapıldığında yüzde 40’a varan vergiler ödeniyor. Firmalarımız bu vergilerle baş etmeye çalışırken, çoğunda Ar-Ge unutuluyor.
Yılmaz Redüktör AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Başkanı Ender YILMAZ: Enflasyona mı kura mı sahip çıkacağız?
Vize konusu önemli bir sorun. Gündeme almamız gereken konulardan biri de göç meselesi. Dünyanın da en büyük sorunu. Bunun ülkemizde de düzenlenmesi, bunun için göç yasasının ele alınması gerekiyor. Ülkemizin nüfus ve demografik yapısına bakmamız gerekiyor. Bugün baktığınızda 6,5 milyon gencimiz çalışmak istemiyor, payı yüzde 30. Çok enteresan bir veri bu. Pandemiden sonra bütün disiplin bozuldu.
Dünyada artık ticarette üç tane koridor oluşmaya başladı, kuzey, orta, güney koridoru. Yaptığımız işlerin bileşkesi yine lojistiğe dayanıyor. Son yıllarda savaş gibi yaşanan gelişmeler Çin’i, uluslararası pazarda dünyaya yaklaştırıyor. Diğer taraftan maliye politikası ve piyasalar açısından enflasyona mı kura mı sahip çıkacağız, o önemli. Evet, enflasyonla döviz arasındaki denge özellikle sanayici tarafında çok önemli.
İstanbul Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürü İdris ÇALIK: Hammadde üretiminin yollarını arayalım
Üretimde yaşanan sorunların giderilmesi ve üretimin desteklenmesi gerekiyor. İthalatın yüzde 10’u tüketim malı, yüzde 70’i hammadde. O nedenle yerli hammadde üretimine odaklanmalıyız. ‘Bunları ülkemizde nasıl üretebiliriz, ürün bazında nasıl üretebiliriz’ diye. Örneğin, oyuncak sektörü dışarıdan ithal ediliyor, bazı girdileri Türkiye’de üretebilirsek, ekonomiye çok daha olumlu katkı sağlanabileceğini düşünüyoruz. Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı vardı, tekrar aktif hale getirilmeli.
Tiryakiler Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Hasan TİRYAKİ: Geri dönüşüm tesisleri artmalı
Plastik ambalaj üretiminin yüzde 70’i yurt dışına bağlı. Son yıllarda geri dönüşüm önem kazandı, ancak Türkiye’de geri dönüşüm tesis sayıları düşük. Plastik sektörü olarak dünyada, plastik ihracatında 9’uncu sıradayız. Bu tesislerin sayısını artırmamız gerekiyor.
Nursa Metal CEO’su Hüseyin YILMAZER: Kuvvetli markalarımız olmalı
Global markalara baktığımızda bu şirketlerin neredeyse hepsinin devlet desteği aldığını görüyoruz. Biz de marka yaratmalıyız. Ülkemizi tanıtacak kuvvetli markalarımız olmalı ki; dünyada ilk 500’de markalarımız yok. Devletin yerlileştirmelerde bir güzel tarafı, devlet hep vitrinde. Devletin alım yaptığı herhangi bir mal mutlaka karşılık görür.
Aslandağ Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Aydın ASLANDAĞ: Markalarımıza sahip çıkalım
Yerlilik oranı ne olursa olsun, markalarımıza sahip çıkmamız lazım. Ne kadar kaliteli ürünler üretirsek, ihracata yaklaşıp, ithalattan uzaklaşırsak o kadar ekonomiye katkısı olacaktır. O nedenle markalarımıza sahip çıkmalıyız. Kendi ülkemizden ‘bu kalitede ürün çıkmaz’ diye düşünüyoruz. Ancak çok iyi kalitede üretim yapıyoruz. Öte yandan geçen yıl EYT çıktı ve 40’lı yaşlardaki insanlar emekli oldu. Burada o kadar çok iş gücü kaybımız oldu ki; sanayici bu anlamda kayıp yaşadı. Diğer taraftan devlete olan maliyeti de yine bütünü ve dolayısıyla bizleri olumsuz etkiledi.
Katılımcı listesi
-Burcu Kösem, Dünya Gazetesi CEO’su
-Önder Güzel, Europa Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkanı
-Kübra Orakçıoğlu Kazan, Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi
-Pelin Arslan, Arslan Alüminyum Yönetim Kurulu Üyesi
– Ebru Ata Tuncer, Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu Üyesi
-Abdulvahap Arslan Küçükemre, Çelik İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi / Pasid Başkanı / Nikel Paslanmaz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
-Ender Yılmaz, Yılmaz Redüktör Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Başkanı
– Aydın Mistaçoğlu, Mistaçoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
-Haydar Çolakoğlu, Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili -TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi
– İbrahim Tamince, Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi
-Sezai Alkan, Alkan Mermer Yönetim Kurulu Başkanı
– Hüseyin Yılmazer, Nursa Metal CEO’su
-Hüseyin Tan, Tan Çelik AŞ Yönetim Kurulu Üyesi
-Denizhan Yılmazer, Bioturca ve Club Alla Turca Yönetim Kurulu Başkanı
– Mehmet Külte, Bilgin Global Bağımsız Denetim A.Ş. Kurucu Ortak
-Alper Gökçınar, Deha Metal Yönetim Kurulu Başkanı
– İdris Çalık, İstanbul Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürü
– Hasan Tiryaki, Tiryakiler Plastik Yönetim Kurulu Başkanı
– Halis Deniz, Antiker Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
– Seçil Özkan, İmren İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi
Kaynak: https://www.dunya.com/is-dunyasi/kuvvetli-markalarimiz-olsun-refah-tum-halka-yayilsin-haberi-725702