2022 yılında Netflix’te gösterime giren No Limit (Derin Tutkular) filmi, serbest dalışçı Audrey Mestre’nin ölümünden sorumlu tutulan eşi tarafından mahkemeye verilmişti. Gelin filmin ayrıntılarına, olayın gerçek hikayesine ve davada verilen karara hep birlikte bakalım.
2022 yılında Netflix’te gösterime giren No Limit (Derin Tutkular) filmi son yılların en tartışmalı yapımlarından biri. Film, gerçekte yaşanmış olaylara benzerliği yüzünden mahkemelik olmuştu.
David M. Rosenthal’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerinde Camille Rowe, Sofiane Zermani ve César Domboy yer alıyor.
Film, eğitimini bırakıp Fransa’nın güneyinde serbest dalış kursuna gitmek üzere Paris’teki hayatından kaçmaya karar veren Roxana Aubrey’in hayatına odaklanıyor.
Filmde oksijen kaynağı olmadan serbest dalış yapan Roxana Aubrey ile Pascal Gautier adlı çiftin hikayesini izliyoruz. Pascal’ın eşi Roxana’nın başarısına duyduğu kıskançlığı gerilimle takip ediyoruz. Ancak bu noktada filmin kurgu mu yoksa gerçek mi olduğu sıkça tartışılıyor.
Zira filmde Pascal’ın kasten çalışamaz duruma getirdiği güvenlik ekipmanları Roxana dalış yaptığında arızalanıyor ve genç kadın boğularak ölüyor. Filmde bütün suçlamalar haliyle istismarcı koca Pascal’a dönüyor.
Tabii film her ne kadar kurgu olsa da gerçek hayat öyküsüne dayandığı da filmin sonunda belirtiliyor. Yönetmen filmin sonunda 2002’de serbest dalış yaparken hayatını kaybeden 28 yaşındaki Fransız Audrey Mestre’nin fotoğrafını ve biyografisini ekranlara yansıtıyor.
Audrey Mestre’nin ölümünden eşi sorumlu tutulmuştu. Eşi olan ve bir zamanlar dünyanın en ünlü serbest dalışçısı olan Francisco Ferreras, Mestre’yi kurtarmak için hayatını riske attığını öne sürmüştü. Ferreras her ne kadar suçlansa da eşinin ölümünün kaza olduğuna karar verilmişti.
Francisco Ferreras da Netflix’e bu yüzden dava açmıştı. Independent Türkçe’de yer alan habere göre Daily Mail’e konuşan Ferreras yaptığı açıklamada,
Variety’nin haberine göre Ferreras’ın Netflix’e açtığı dava hakkında karar verildi. Filmin yönetmeni Rosenthal mahkemede verdiği ifadede filmin makalelerden ve kitaplardan esinlendiğini dile getirdi. Luc Besson’un 1988’de yönettiği Derinlik Sarhoşluğu’ndan ilham aldığını ifade etti.
Yargıç Bruce G. Iwasaki, filmin kurgu olduğunu ve Ferreras’ın filmin kendisi hakkında olduğunu kanıtlayamadığını tespit etti. Ferreras da avukatı aracılığıyla temyize gideceğini söyledi. Avukat, filmle gerçek arasında 22 benzerlik olduğunu savundu.
Böylelikle Netflix davayı kazanmış oldu. Siz 2022 yılında gösterime giren ‘Derin Tutkular’ filmini izlediniz mi? Sizce filmle gerçekte yaşananlar birebir aynı mı? Yorumlara buyrun!
Kaynak: https://onedio.com/haber/evli-bir-ciftin-hayat-hikayesini-anlatan-ve-davalik-olan-netflix-filmiyle-ilgili-mahkeme-son-kararini-verdi-1217085