Türkiye seçim telaşı yaşarken, Mart ayının son 10 günü, dünyanın en önemli gündemine Nvidia CEO’su Jensen Huang ’ın yapay zekâ ile ilgili açıklamaları damga vurdu. Aslında yapay zekâ ile ilgili daha önemli iki haber gölgede kaldı. Bunlardan biri Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaydı. Buna göre, ABD Hükümeti, yaklaşık 20 milyar dolarlık bir fon ile Intel’e finansman desteği sağlayacak. Bir diğeri de, Apple, yapay zekâ konusunda Google Gemini ile işbirliğine gideceği yönündeki söylenti.
Bu bizi niye ilgilendiriyor? Yapay zekâ (AI), geçen yılın en önemli teknolojik gelişmesiydi. Ancak, bu yıl akıl almaz derecede yapay zekâyı kullanan farklı girişimler yaşanmaya devam ediyor. Acaba, Türkiye, yapay zekâ trenini kaçırıyor mu? Bu soruyu sormaktan kendimi alıkoyamadım.
Gelişmeleri göz gezdirmeliyiz ve insanlık tarihi yeniden yazılırken sorumluluğumuzu bir kere daha hatırlamalıyız? Şubat sayısında yazıma “Çığır açan yenilikler çağı…” diye başlık atmıştım. Yenilik ve buluşların en büyük aracı yapay zekâ olacak.
ABD’nin telaşı
Bu yazıya başlarken Beyaz Saray’dan bir açıklama geldi. “CHIPS ve Bilim Yasası” kapsamında ABD Ticaret Bakanlığı’nın Intel’e 11 milyar dolarlık kredinin yanı sıra 8,5 milyar dolar doğrudan finansman sağlaması için ön anlaşmaya varıldığı bildirildi.
ABD hükümeti, yaklaşık 20 milyar dolarlık bu nakit desteğiyle, Intel’in rakiplerine yetişmesini ve teknolojide ABD’nin rekabet gücünü korumayı hedefliyor. ABD, dünyadaki çiplerin yüzde 10’undan azını üretiyor ve en gelişmiş çiplerden hiçbirinin üreticisi değil. Intel, ABD hükümetinden aldığı desteğin ardından 4 eyalette 100 milyar dolarlık “dünyanın en büyük yapay zekâ çip üretim yatırımına” çevirme kararı aldı. Bu bağlamda Arizona, Ohio, New Mexico ve Oregon eyaletlerindeki tesislerinin inşasını ve genişletilmesini destekleyecek ve 30 bin kişilik yeni istihdam oluşturacak.
ABD, Çin’in yapay zekâ çiplerinin yüzde 90’ının üretildiği Tayvan’ın artan nüfuzundan endişe duyuyor.
Google ile Gemini konusunda görüşmeler yaptığını söylediğimiz Apple, bununla yetinmiyor. Elektrikli otomobil projesini Şubat ayında durduran şirket, gayretlerini yapay zekâ alanına yönelteceğini açıklamıştı. Apple, kendi çok modlu büyük dil modeli MM1 ile önemli bir stratejik hamlenin ilk sinyallerini verdi.
Apple, hem metni hem de görüntüleri işleyebilen MM1’in nesneleri sayabilme, görüntülerin parçalarını tanımlayabilme ve temel matematiksel işlemleri yerine getirebilme yeteneğine sahip olduğunu iddia ediyor. MM1 ayrıca çoklu görüntü muhakemesini destekleyerek birden fazla görseli yorumlayıp sonuçlar çıkarabiliyor.
Bu arada Gemini’nin yapay zekâ uygulamaları, iOS 18 sürümüyle birlikte Apple cihazlarında hizmete sunulması bekleniyor. Malum, Samsung Galaxy S24 serisinde Gemini özellikleri hizmete sunulmuştu.
Trilyon dolarlık şirket
Yapay zekânın geleceği, insanlık için hem heyecan verici hem de belirsiz bir yolculuk olarak karşımıza çıkıyor. NVIDIA Global Teknoloji Konferansı (GTC ) 2024’teki duyurular, bu yolculuğun sadece hızlanmakta olduğunu gösteriyor. Nvidia, özellikle yapay zekâ çipleri yani mikroişlemciler üretimiyle, trilyon dolarlık bir değere ulaştı. İşte bu gelişmelerin yarattığı yeni dünyadan önemli bilgiler:
Blackwell Süper Çipi: Blackwell’in yüzde 25’lik maliyet ve enerji tasarrufu vaadi, yapay zekânın daha erişilebilir ve sürdürülebilir bir hale gelmesi için önemli bir adım. AI’nin daha geniş bir kullanım alanına yayılmasını sağlayacak. Enerji verimliliği, sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahip. Blackwell GPU’lar 77 milyar transistör içeriyor ve 10 trilyon parametreye kadar ölçeklenen yapay zekâ modellerini etkinleştirebiliyor. Karşılaştırma için OpenAI’ın GPT-3’ü 1,3 trilyon parametreden oluşuyor. Bir transistörün ne olduğunu eski radyoları olanlar daha iyi bilecektir. O radyonun içindeki her bir lamba bir transistördür. İşte bunlardan 77 milyar taneyi bir madlen çikolata küçüklüğünde bir alana sığdırmaktır.
Transistör deyince bu konuda daha büyük yatırımlar da olduğunu hatırlatayım: Bu alandaki bir diğer şirket “Cerebras Systems” ise “WSE-3” kodlu, 125 petaFLOP gücündeki dünyanın en güçlü yapay zekâ çipini tanıttı. Üzerinde 900 bin çekirdek, 1,2 trilyon transistör ve 44 GB bellek bulunan çip 1,2 petabyte harici veri depolayabiliyor. 1 petabyte, 1000 terabyte eder, 1 terabyte ise 1000 gigabyte büyüklüktedir. Dikkat çekici özelliklerinden biri ise düşük enerji tüketimi.
Enerji tasarrufu
Enerji kullanımının niye önemli olduğunu anlamak için şu bilgiyi hatırlamak yeter: Bir yandan karbon nötr bir gelecekten bahsedilirken, büyüme potansiyeli yüksek bir endüstrinin gelişiyor olması çelişkiyi derinleştiriyor.
2019 yılında yapılan bir çalışmaya göre, GPT-2 (şu an GPT-5 hizmete girmek üzere) gibi erken dönem geniş dil modellerinin (LLM) eğitiminin karbon ayak izi 300 bin kg CO2 emisyonu olarak hesaplandı. Bu miktar, New York ile Pekin arasında 125 gidiş-dönüş uçak seferinin CO2 emisyonu seviyesine eşdeğerdir.
OpenAI, geliştirdiği ChatGPT’yi bireylerin kullanımına ilk açtığında kısa sürede 100 milyon kullanıcıya ulaşarak en hızlı büyüyen uygulama oldu. Hızla yükselen bu uygulamanın oluşturacağı karbon ayak izini aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.
Microsoft’un dünyaya yayılmış 60’den fazla veri merkezi olduğu düşünüldüğünde işin vahameti de ortaya çıkıyor. Mesela Google, veri merkezleri için yılda ortalama 25 milyar litre su kullanıyor. Bu da hızlı gelişmenin olumsuz taraflarıdır.
GR00T Projesi: İnsansı robotların öğrenme yeteneklerini genişleten bu temel model, robotların günlük yaşamımızda daha etkin bir rol almasına olanak tanıyacak.
OpenUSD Omniverse ve Apple Vision Pro: Dijital ikizlerin entegrasyonu, sanal ve fiziksel dünyalar arasındaki sınırları daha da belirsizleştiriyor. Bu, özellikle mimarlık ve şehir planlaması gibi alanlarda devrim yaratabilir.
Earth-2: AI destekli bu dijital ikiz, aşırı hava olaylarını tahmin ederek, doğal afetlere karşı önlemlerimizi artıracak.
Nvidia ve Disney Research Robotları: WALL-E benzeri robotlar, insanların hayatını kolaylaştırmak için tasarlandı. Bu robotlar, ev işlerinden endüstriyel üretime kadar geniş bir yelpazede görev alabilir. Ayrıca, depo operasyonları için simüle edilmiş 3D ortamlar, lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde devrim yaratacak.
Çıkarım Mikro Hizmetleri (NIM’ler): AI modeli dağıtımını hızlandıran bu yeni yaklaşım, AI’nin uygulama geliştirmede kullanımını kolaylaştıracak.
Beyne takılan çip
BioNeMo NIM’ler: AI destekli ilaç keşfi, tıbbi araştırmalarda yeni bir dönem başlatacak.
Tıp ve sağlık gündeme gelince, son gelişmeden bahsetmeden olmaz. Beyninize çip taktırır mısınız?
Neuralink’in beyin çipi implantı, zihin kontrolü ile satranç oynamayı mümkün kılarak insan-makine etkileşiminde yeni bir çığır açıyor. Elon Musk’ın Optimus robotlarının Neuralink ile kontrol edilebileceği fikri ise bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünüyor.
Bu teknolojik atılımların yanı sıra, Neuralink’in beyin çipi implantı ile satranç oynayan ilk insanın ortaya çıkışı, insan-makine etkileşiminin yeni bir boyutunu açığa çıkardı. Elon Musk’ın Tesla’nın Optimus’unun insan uzuvlarının yerini alabileceğini belirtmesi, protez teknolojisindeki potansiyeli gözler önüne seriyor.
Microsoft, Mustafa Suleyman’ı yeni tüketici yapay zekâ bölümünün CEO’su olarak işe alarak yapay zekâ yeteneklerini güçlendirdiğine dair kuvvetli bir sinyal verdi. Go oyununda dünyanın en iyi oyuncusunu yenen DeepMind’ın kurucu ortağı ve Google’ın eski yapay zekâ lideri olan Mustafa Suleyman, üretken yapay zekâ sistemleri ve duygusal açıdan akıllı arayüzler üzerine uzmanlığı ile biliniyor.
Müzikte ve eğitimde AI
Müzik de yapay zekâdan nasibini alıyor. Rightify Hydra II’nin piyasaya sürülmesi, AI müzik üretiminde yeni bir dönemi işaret ediyor. OpenAI’nin GPT-5 modeli, AI ajanlarının yeteneklerini genişletecek ve Open Interpreter 01 Light, AI’nin bilgisayar uygulamalarını kontrol etmesine olanak tanıyacak.
Sakana AI’nin yeni eğitim yöntemi ve Stanford’un Quiet-STaR’ı, AI modellerinin eğitiminde yeni yollar sunuyor. Character AI’nin ses özelliği, karakterlere benzersiz bir kişilik katıyor.
Son olarak, Nvidia’nın B200 GPU’su, AI çıkarım iş yüklerinde devasa bir performans artışı vaat ediyor.
Daha binlerce yapay zekâ uygulaması ve gelişmesi sadece yılın ilk çeyreğinde yaşandı.
Bu gelişmeler, yapay zekânın sadece teknolojiyi değil, toplumu ve günlük yaşamı da dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Yapay zekâ, insanlık için yeni bir çağın kapılarını aralıyor ve bu yolculukta nelerle karşılaşacağımızı keşfetmek için sabırsızlanıyoruz.
Evrene açılan pencere
Topluma yansıyan ve akıl almaz keşiflerin ve toplumsal dönüşümlerin yaşanmaya başladığına dair ilk işaretler:
Amatör bilim insanları ve yapay zekâyı bir araya getiren “Galaxy Cruise” projesi kapsamında, evrenin dört bir yanına dağılmış 430 bin galaksi keşfedildi. Bu devasa keşif, galaksi şekilleri arasında nadir rastlanan 30 bin halka galaksiyi de kapsıyor.
Subaru Teleskobu ile toplanan verileri tarayan 10 bin gönüllü, galaksileri sınıflandırmak için yapay zekâdan faydalandı.
AI kullanımı sonrası pek çok gerçek olmayan kurgu videolar (deepfake görüntüler ve sesler) hazırlandı. Bundan en çok ünlüler rahatsız oldu. YouTube, kullanıcıların videolarının yapay zekâyla oluşturulduğunu belirtebileceği etiketleme özelliğini duyurdu. Etiketin yapay zekânın gerçekliği açıkça değiştirdiği durumlarda kullanılması gerekecek.
Gerçek bir kişiye söylemediği bir şeyi söyletmek veya yaptırmak; gerçek olayların ve yerlerin görüntülerini değiştirmek veya hiç yaşanmamış bir şeyi gerçekçi bir şekilde göstermek gibi durumlarda etiketin kullanılması gerekecek. Deepfake görüntüler ve sesler bu kapsamda değerlendirilirken güzellik filtreleri, arka plan bulanıklaştırma gibi durumların belirtilmesi gerekmeyecek.
7 trilyon dolarlık fon
Evet, Nvidia’nın açıklamaları, sektörün önemli bir oyuncusu olmasından kaynaklanıyor. Nvidia, yapay zekâ uygulamaları ve üretken yapay zekâ için kullanılan çipler konusunda pazarın hâkimi konumunda. OpenAI ise çip mimarisini geliştirmek ve burada da üstünlük kazanmak için Şubat ayında 5-7 trilyon dolarlık bir fon gerektiğini açıklamıştı. Hatta OpenAI CEO’su Sam Altman, bunun için Körfez Ülkelerine fon arayışına çıkmıştı.
Bu arada , New York Times’ın haberine göre, Suudi Arabistan yapay zekâya yatırım için yaklaşık 40 milyar dolarlık bir fon oluşturmayı planlıyor. Haberde Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) temsilcilerinin geçen haftalarda ABD’li girişim sermayesi şirketi Andreessen Horowitz ve diğer finansörlerle potansiyel bir ortaklığı görüştüğü bilgisi yer aldı.
Danimarka, Nvidia ile birlikte dünyanın en güçlü yapay zekâ bilgisayarını hayata geçirmek için düğmeye bastı. Projeyi (zayıflama iğnesiyle Avrupa’nın en değerli şirketine dönüşen) Novo Nordisk Vakfı ve Danimarka Yatırım Fonu üsleniyor.
Cisco’ya göre 2030 yılına kadar internete bağlı cihaz sayısı 500 milyarı aşacak. Bu, her insan için ortalama 60 cihaza denk geliyor. Bu cihazlar, ev aletlerinden giyilebilir teknolojiye, otomobillerden endüstriyel ekipmanlara kadar her şeyi kapsayacak. Bu arada, Cisco, siber güvenlik çözümleri sunan Splunk şirketini 1,9 milyar dolara satın aldı. Bundan sonra Cisco adını daha sık duyacağız.
Yapay zekâ ve kuantum bilgisayarların gelişmesi, insanlığın evriminde de yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu teknolojiler, insanlığın biyolojisini ve zihinsel kapasitesini geliştirme potansiyeline sahip olduğu bile söylenebilir.
Yapay zekâ, hızla gelişen ve sınırlarını sürekli zorlayan bir alan. NVIDIA GTC 2024’te söylenenler ve diğer gelişmeler, bu teknolojinin potansiyelinin sınırsız olduğunu ve gelecekte bizi neler beklediğini hayal bile edemeyeceğimizi gösteriyor.
Yeni dünyaya hazır mısınız?
Linkedln
Facebook
X
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Kaynak: https://onedio.com/haber/yapay-zeka-cagini-kacirmayalim-1215643