Nagihan KALSIN
Eren, sektörün ana sorunlarından birini ara eleman sıkıntısı olarak dile getirerek “sektörümüzde ülkelerin iş gücü açığı da kronik bir soruna görüşmüştür. Deprem bölgesinde ve büyükşehirlerdeki yenilen inşa ve kentsel bölüşüm projelerinin etkisiyle yüksek ücretlere rağmen büyük bir ara eleman açığı bulunmaktadır.
Bu sorun sektörümüze mahsus olmayı, tüm sanayi dallarını ve ekonomimizi etkilemekle. Yurt dışı projelerimize daha fazla Türk çalışan götürme hedefimizi yerine getireme mevzusu bir yana ülkemizdeki şantiyelerimize bile Orta Asya’ya ve Uzakdoğu’dan eleman getirmek zorunda kalıyoruz” dedi.
“Teminat mektupları kabul görmüyor”
Türk Bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının yurt dışında doğrudan kabul edilmemesinin, daha çok sayıda yeni proje üstlenilmesinin önünde en büyük engeli oluşturduğunu belirten Eren şöyle devam etti: “Türk bankalarının teminat mektuplarına yabancı bankalardan kontrgaranti alınması şeklinde ürettiğimiz çözüm ise ilave yüksek maliyeti nedeniyle rekabet gücümüzü ortadan kaldırıyor.
Dolayısıyla Türk bankaları tarafından verilecek teminat mektuplarının özellikle siyasi ilişkilerimizin en üst seviyesinde seyretmekte olduğu dost ülkeler tarafından doğrudan kabulü yönünde bir süreç başlatılmalıdır. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımızın muhakkaklarıyla gerçekleştireceği temaslar başta olmak üzere ikili üst düzey görüşmelerde sorunun dile getirilmesi, dünya inşaat pazarındaki payımızın daha da arttırılması açısından hayati önemi halinizdir.”
“Pazarlık usulü ihale afet dönemlerinde uygulanmalı”
Eren, Türk müteahhitlerin bugün itibariyle 136 ülkede, 506 milyar dolar tutarında dev bir proje portföyüne sahip olduğunu söyledi.
Türk müteahhitlerin ana işleri olan inşaat sektörünün yanında ülkemizde ve birçok başka ülkede turizm, enerji, sağlık, ulaşım ve sanayi sektörlerinde yatırımcı ve işletmeci olarak da yer aldığını anlatan Eren, “İşlevini ve güvenilirliğini iyice yitirmiş olan kamu ihale mevzuatımızın yenilenmesine yönelik Cumhurbaşkanımızın talimatları ile başlatılmış olan çalışmaların bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Kamu vicdanını yaralayan ve sürekli olarak olumsuz dedikodulara neden olan 21/b dediğimiz pazarlık usulü ihale yönteminin sadece afet ve benzeri şartlarda uygulanmasını sağlayan; kamu kaynağının heba edilmesine ve istismara neden olan aşırı düşük tekliflerin geçersiz olacağı; her yıl gündeme gelen fiyat farkı konusuna kalıcı ve adil çözüm içeren bir düzenleme en kısa zamanda hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.
“Ortak iş yapma bilinciniz artmalı”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektörünün rekabet gücüne, milli gelire, ödemeler dengesine, ihracata ve istihdama sağladığı katkı ile ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğuna işaret etti.
Yılmaz, , “Müteahhitlerimizin yurt dışında üstlendikleri iş hacmi 2000 yılından bu yana istikrarlı olarak 20 milyar dolar üstünde bir seyirle devam ediyor. 2023’te, yurt dışında 389 projeyle 27 milyar 392 milyon ABD doları tutarında yeni bir iş hacmine ulaşılmış durumda.” diye konuştu.
Teknik müşavirlik sektörünün 137 farklı ülkeye 2023 yılında 233,4 milyon dolar hacimle hizmet verdiğini aktaran Yılmaz, “Söz verdiği şekilde ve tarihte işlerini teslim ederek tüm dünyada tercih edilen müteahhitlerimizi yeni pazarlarda ve katma değeri yüksek projelerde daha çok görmek istiyoruz. Özellikle firma ölçeklerinin büyütülmesiyle, firmalarımızın ortak iş yapma bilincinin artırılması, prestijli projelerin üstlenilmesinin de önünü açacaktır diye inanıyoruz” dedi.
Kaynak: https://www.dunya.com/ekonomi/uzakdogudan-eleman-getirmek-zorunda-kaldik-haberi-720583