Araştırmalar bize insanların (hak edilmiş olsa bile) özür dileme konusunda isteksiz olabileceğini çünkü bunun kendimizi tehdit altında hissetmemize neden olabileceğini söylüyor. Gelin bu psikolojik ikilemi birlikte detaylıca inceleyelim…
Kaynak: https://www.psychologytoday.com/intl/…
1. Özür dilemek benliği küçültmek gibi gelir. Evet, çünkü her şeyi berbat eden sizsiniz! Kendinizi kötü hissetmenize neden olur çünkü başkalarına (ve kendinize) hata yapabileceğinizi veya yanlış yapabileceğinizi kabul etmiş olursunuz.
2. Özür dilemek güç ve kontrolden vazgeçmektir. Evet, çünkü her şeyi berbat ettiğinizde, hatanızın bir başkasını (“kurban”) küçültmüş olma ihtimali yüksektir.
Dolayısıyla, özür dilediğinizde, bu iki yönünüzü mağdurun ellerine teslim etmiş olursunuz. Mağdur bunu size karşı kullanabilir ve kendinizi daha kötü hissetmenize neden olabilir… ya da affederek sizi suçluluk duygusundan arındırabilir ve anlık muhakeme hatanıza rağmen sizi yeniden iyi bir insan haline getirebilir.
İyi haber şu ki, hissettiğimiz isteksizlik genellikle yersizdir: Özür dilemenin ne kadar aşağılayıcı ve stresli hissettireceğini abartma eğilimindeyizdir.Sonuçta, özrümüzün kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlaması daha olasıdır.
Gerçek şu ki, özür dilemek uzlaşma için her derde deva bir ilaç değildir. Yüksek derecede incelik ve karmaşıklığa sahip bir iletişim aracıdır.
Ama işin sonunda yapılacak en doğru şeyin özür dilemek ve çok da diretmemek olduğunu bilmeliyiz.
Kaynak: https://onedio.com/haber/bazen-ozur-dilemek-neden-dusundugumuzden-cok-daha-zor-olabiliyor-1211427