Bir döneme lüks yaşantıları ile damgasını vuran, sonrasında da kara para aklama suçuyla tutuklanarak cezaevinde gönderilen Dilan Polat ve Engin Polat’tan ilk kez ortak röportaj geldi. OdaTV’den Pınar Saraçoğlu’na cezaevi günlerini anlatan Engin ve Dilan Polat çifti biribirinden çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Dilan Polat ve Engin Polat çiftinin avukatları Hüseyin Kaya aracılığıyla verdiği röportajdan satır başları:
Kaynak: https://www.odatv.com/guncel/cezaevin…
Söze bu sürece nasıl geldiklerini anlatarak başlayan Dilan Polat şu ifadeleri kullandı:
“Esas itibari ile kendimi beklenmedik bir ticari faaliyetin içinde buldum. İşler çok kısa sürede beklenmeyecek ölçüde gelişti. Toplumda hatırı sayılı bir müşteri potansiyelimiz oluştu. Durum, sosyal medya fenomeni olmamla birlikte pekişti ve takipçi sayım 7 milyona ulaştı. Kendiliğinden oluşan bu gelişmeyi zaman zaman iyi yönetemedim. Bazı hatalarım oldu. Bu kapsamdaki bir büyümeyi yürütemedim. Bir taraftan toplumdan ve takipçilerimden büyük bir sevgi gördüm. Diğer yandan bu anlattığım hatalar nedeniyle tepki de gördüm. Dört aylık bu süreçte daha da iyi anlayabiliyorum. Nasip olursa tahliye edildiğimde, ciddi ders çıkartarak tekrar doğru işler yapıp, sevenlerimi memnun etmeye ve istihdam oluşturmaya devam edeceğim.”
Cezaevi koşullarına değinen Dilan Polat şöyle konuştu:
“Cezaevi koşulları elbette dışarısı ile bir değil. Devletimiz elinden geldiğince tutuklu ve mahkumlara güvenli bir ortam sağlamaya çalışıyor. Bana oldukça iyi davranıyorlar. Cezaevi yemekleri dışında bir yemek yemiyoruz. Hastalık durumlarında derhal müdahale ediliyor. Artık çok yakın arkadaşlıklar kurduğum cezaevini memleketten bir parça olarak görüyorum. Tek sorun çocuklarımı çok özledim. Sağlıklı ve özgür günler geçirmeyi umut ediyorum. Yeni bir bakış açısı ve heyecanla çalışmak istiyorum.”
Soruşturma dosyasına değinen Dilan Polat, En doğal hakkımdı suçlandığım konuların ve delillerin neler olduğunun bana bildirilmesi” diyerek şunları söyledi:
“Soruşturma dosyası ile ilgili sosyal medyanın önemli bir kısmından linç yedik. Anayasal haklarım ihlal edildi. İtibar ve şahsiyetimle oynandı. İlk zamanlarda bunun soruşturmaya da etki ettiğini fark ettim. Gizliliğin ihlal edildiğini… Ama bugün itibarı ile olayların daha da netleştiğini görüyorum. Bizim de bildiğimiz gibi bir takım vergi yanlışları dışında herhangi bir suça bulaşmadığımızı söyleyebilirim. Çocuklarımla iletişimimiz çok az ve bu konuda çok üzülüyorum. Acı çekiyorum… Devletimizin ve yardımının çocuklar konusunda olabildiğince çağdaş davranması, aile ve çocukların korunmasına ilişkin anayasal ilkelere dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Tahliyeden önce bu kadar uzun gizlilik kararı olmaması gerekiyordu. En doğal hakkımdı suçlandığım konuların ve delillerin neler olduğunun bana bildirilmesi ve en kısa sürede iddianameye dönüşmesini bekledim.”
Bir mektup yazdığından bahseden Polat sözlerine şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’na kendi el yazımla bir mektup yazdım. Avukatımla görüştükten sonra gönderip göndermeyeceğimi veya kamuoyu ile paylaşıp paylaşamayacağıma karar vereceğim. Mektupta anlattığım iddianamenin bir an evvel hazırlanması ve suçumuzun ne olduğunun ortaya konmasıdır.’
Dilan Polat’ın eşi Engin Polat ise söze şu şekilde başladı:
“Suçlandığım konulardan sadece vergiye ilişkin cahillikler, bilmememden kaynaklı hatalar ettim. Bu nedenle de savcılığa ve vergi müfettişlerine kanuni hakkım olan etkin pişmanlığa başvurduk. Devlete çıkacak bütün borçlarımı kuruşuna kadar ödeyeceğim. Hatta bu hatam nedeniyle dışarıda işimi büyütüp, daha çok vergi ödeyecek bir hale geleceğim. Suç işleme kastıyla değil, belki de piyasanın şartları nedeniyle bu konu bütün esnaf, iş adamı ve ticaretin bitmez tükenmez bir sorunu. Bu soruna kendim de belki yanlış kanaatler getirdim ama şimdi hem ticari olarak hem de duygusal olarak mahcup hissediyorum.”
Yaşadığı sürece değinen Engin Polat şunları söyledi:
“Herhangi bir suç bağlantım ve bunun işlevi içinde değilim. Haksız yere suçlanıyorum. Sosyal medya ‘vurun abalıya’ mantığıyla bizi perişan etti ama bir süre sonra gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Savcı ve emniyet bizim lehimize şeyler toplamadı, ticaretin, hukukun ve hayatın olağan akışı içerisinde yaptığımız ticari faaliyetlerin neye göre yapıldığı kolayca dosyaya alınabileceğine rağmen bizim lehimize bakılmadı. Bu daha 1,5 aydır gerçekleşmeye başladı.
Elbette dışarıdaki hayat gibi cezaevinde de yemekler, ısınma meselesi ve imkanların devletimizin imkanları ölçüsünde olduğunu biliyorum. Bana iyi davranıyorlar. Bir şikayetim yok. Saçlarımı sıfıra vurdurdum ve ne kadar uzayınca tahliye olacağımı ona göre hesaplayacağım. Azami bir süre belirledim. Geriye doğru şafak sayıyorum. Bu şekilde kendimi oyalıyorum. Hayatımı gözden geçiriyorum ve notlar alıyorum. Nerede eksiklikler olduğunu tespit ettim.”
Kaynak: https://onedio.com/haber/tutuklanan-dilan-polat-ve-engin-polat-roportaj-verdi-cumhurbaskani-na-mektup-yazdim-1210221