SAP 2024’te; etkileri sürmesi beklenen makroekonomik ters rüzgarlara, küresel krizlere, jeopolitik gerginliklere rağmen bulut büyümesini hızlandırma, bulutta brüt kâr marjını artırma, büyüme ve kârlılığı dengeleme, dayanıklılığı sağlama ve SAP Business AI yetenekleriyle inovasyona odaklanma yaklaşımına ilişkin taahhütlerini teyit ediyor. Dünyanın en büyük 100 şirketinden 99’una hizmet veren SAP olarak tüm iş dünyası paydaşlarının deneyimlediğini bildiğimiz bir gerçek var: Belirsizlik. Ve en az bu bilgi kadar emin olduğumuz bir gerçek daha var: Özellikle CFO’lar, kurumun stratejik partneri olarak konumunu güçlendirirken, belirsizliği yönetmek ve beklenmeyene hazırlanmak için akıllı araçlara ihtiyaç duyuyor.
SAP Concur tarafından yürütülen bir araştırmaya göre,10 kıdemli finans liderinden 9’u, en önemli görevlerini “beklenmeyene hazırlanmak” olarak tanımlıyor. Yaklaşık %62’si ise yapay zekayı beklenmeyeni yönetmek için en gerekli araç olarak görüyor. Neredeyse 5 finans liderinden üçü tahmin ve bütçe planlamasının giderek karmaşıklaştığının farkında ve bu karmaşıklığın üstesinden gelmek için analitiklere ve raporlama araçlarına yatırım yapıyor. 25 endüstride kaynak optimizasyonuna ilişkin 50 yılı aşkın deneyimiyle kurumsal kaynak planlama pazarının lideri olan SAP olarak biz de bu krizler çağında iş modellerini yeniden düşünmenin yapay zeka gibi ileri teknolojileri benimsemekle mümkün olacağına ve bunun da işletmeler için kârlılık ve sürdürülebilirliği aynı anda sağlayabileceğine inanıyoruz.
İş dünyasının eyleme geçmesi gereken riskler listesinin ilk sıralarında makroekonominin ve jeopolitiğin yön verdiği krizler, iklim değişikliği ve yapay zeka gibi teknolojilerin derinleştireceği eşitsizlik öngörüleri konumlanıyor. Makroekonominin pozitife dönme sinyalleri, 2024’te yeni bir büyüme ve yatırım yolculuğunun yükselebileceğine işaret ediyor. Küresel sıcaklıkların her yıl rekorlar kırmasıyla etkilerini derinden hissettiren iklim krizi, artık sürdürülebilirliği başarmanın toplumsal sorumluluğun yanı sıra, bir işletme olarak var olabilmenin de ön koşulu olduğunu gösteriyor. Bir yanda da yapay zeka var ki, potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için bize tüm araçları sunuyor. Amaca uygun, güvenilir ve sorumlu bir yapay zeka kavrayışı; eğilimleri belirlemek, yarınki performansı bugünden tahmin etmek, veriyi karar alma süreçleri için bir hazineye dönüştürmek ve potansiyel riskleri önceden görmek açısından aradığımız pek çok yanıtı veriyor. Yapay zeka ve iş dünyası arasında köprü kuran SAP olarak, amaca uygun, güvenilir ve sorumluluk üstlenen bir yapay zeka stratejisinin tüm iş süreçlerinde devrim yapabileceğine; finansal planlamadan lojistiğe, İK’dan sürdürülebilirliğe her şeyi yeniden şekillendireceğine inanıyoruz.
CFO’lar, belirsizliğin adeta kronikleştiği bugünlere dek yalnızca bir finans yöneticisiydi. Bugün ise CEO’nun katma değer üretme kaslarını güçlendiren, yatırımcı ilişkilerini yöneten, şirket stratejilerine yön veren kritik bir partnere dönüştü. Küresel istikrarın dünyanın dört bir yanındaki çatışmalarla dalgalandığı ve ekonominin yeni bir yön bulmaya çalıştığı seçimler yılı 2024’te CFO’lar, yola yapay zeka asistanımız SAP Joule gibi üretken yapay zeka araçlarının yeteneklerini iş süreçlerindeki verimliliği en üst seviyeye çıkararak başlamalı. Bunu, yapay zekanın potansiyelini büyük ölçekli veri havuzlarını tahmine dayalı öngörülere dönüştürerek kullanmak ve bu sayede belirsizlik yönetimini kolaylaştırmak izlemeli. Bu dönüşümü kavramak için çaba gösteren ve dönüşüme öncülük eden finans liderleri, risk yönetiminde başarı, değişen regülasyonlara uyum, ÇSY temelli kazanımlar ve finansal hedeflerde sıfıra yakın sapma gibi amaçlarına daha kolay ulaşabilir.
Kaynak: https://www.dunya.com/sirketler/cfolar-belirsizligi-yonetmek-icin-yapay-zekanin-kritik-oldugunun-farkinda-haberi-717881