Sharenting nedir?
İlk olarak son zamanlarda Avrupa’da konuşumlaya başlayan ‘Sharenting’ terimini ele alalım. Sharenting, İngilizce’de ‘sharing (paylaşan)’ ve ‘parenting (ebeveynlik)’ kelimelerinin birleşimiyle ortaya çıkmış bir terimdir.
Sharenting, çocuklarının fotoğraflarını sosyal medya üzerinden paylaşan aileleri anlatmak için kullanılan bir ifadedir. Uzmanlar bu durumu tehlikeli buluyor. Hatta çocukların mahremiyet hakkını ihlal etmek olarak ele alıyor.
Pek çok ülkede ‘Sharenting’e tepki büyüyor!
Hürriyet’ten Buse Özel’in haberine göre Fransa’da ‘Sharenting’ ile ilgili bir ilk gerçekleşti. Fransa, geçtiğimiz aylarda ‘belirli bir yaşın altındaki çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan ailelere karşı dava yolunu açtı.’ Buna göre çocuklar ilerleyen yaşlarda sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı ailelerine dava açabilecekler.
Avukat Bahar Yıldız Oğuz, dünyada ilk kez Fransa’da atılan bu adımı ve yasayı şu şekilde özetliyor:
Konuya ilişkin çalışmalar yürüten ve yüksek lisans tezi hazırlayan Bahar Yıldız Oğuz, yasaya ilişkin açıklamasında:
“Fransa’nın çıkarmış olduğu yasa 6 Mart 2023’te kabul edildi ve ebeveynlere sosyal medyada çocuk paylaşımıyla ilgili sınırlamalar getirmeyi amaçlıyor. Özetle, Fransa’da çocuklar ebeveynlerine sosyal medyadaki paylaşımlarından ötürü dava açabilirler, birkaç yıl içerisinde bu türden davaları sıklıkla görmeye başlayacağız. Umarım ülkemizde de bu türden bir özel düzenlemenin önü açılır.” ifadelerini kullandı.
Güvenlik güçleri de ‘Sharenting’ konusunda vatandaşları uyarıyor.
Geçtiğimiz yıl Hindistan’daki polis teşkilatı ‘Sharenting’ için bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında, ebeveynlere:
“Beğeniler siliniyor ama dijital izler kalıyor. Çocuğunuzu paylaşmanın tehlikelerinden koruyun. Çocuğunuzla ilgili sosyal medyada paylaştıklarınıza dikkat edin.” uyarısında bulundu.
Kampanya görselleri yapay zeka tarafından oluşturulan bir dizi çocuk görüntüsü eşlik etti.
Araştırma verileri dikkat çekiti: Ortalama beş yaşındaki bir çocuğun internette 1.500 fotoğrafı var!
Adweek tarafından yapılan araştırmaya göre, 2030 yılına kadar genç nesli etkileyen kimlik dolandırıcılığı vakalarının neredeyse üçte ikisinin ‘paylaşımdan’ kaynaklanacağını tahmin ediliyor.
Araştırma verileri ayrıca ortalama 5 yaşındaki bir çocuğun, ebeveynleri tarafından rızası olmadan internete yüklenen yaklaşık 1.500 fotoğrafa sahip olduğunu gösteriyor!
Peki, çocukların fotoğraflarını paylaşımlarda nelere dikkat edilmeli?
İlk olarak 13 yaşından önce çocuklara sosyal medya hesabı açılmamalıdır. Bu yaştan önce açılan hesaplar en azından ‘gizli hesap’ olarak kullanılmalıdır.
Çocuğun ‘dijital mahremiyeti ihlal edilmemelidir.’ Anı değeri olan paylaşımlar dahi dikkatle seçilmeli; tuvalette, banyoda, havuzda, çıplak veya benzeri durumlarda kesinlikle paylaşım yapılmamalıdır.
Paylaşımlarda çocuğu duygusal, ekonomik ve sosyal açıdan istismar edilmediğine emin olmak gerekmektedir.
Tüm bunların yanında: Çocuğa kamera önünde bir rol sergiletmek, bu görevi içselleştirmek ve zamanla istem dışı bir beğeni alma kaygısına sokmak duygusal ve hatta psikolojik istismara sebebiyet vermektedir.
Kaynak: https://onedio.com/haber/sharenting-cocuklarin-mahremiyet-hakkini-elinden-mi-aliyor-cocuklar-ebeveynlere-dava-acabilecek-1202117